Yeni çözüm sürecinde neler bekleniyor?
14 Nisan 2025MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından başlatılıp, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgüte kendini feshetme çağrısı ile devam eden süreçte DEM Parti'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi sonrası taraflarda bundan sonra adımların daha hızlı atılması beklentisi hâkim.
Ancak CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması DEM Parti'de sürecin ilerleyişini zorlaştıracak etkenlerden biri olarak görülüyor.
DEM Parti'nin İmralı heyetindeki Van Milletvekili Pervin Buldan ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder 10 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı'nda Erdoğan ile bir araya gelmiş, 13 yıl sonra Erdoğan ile ilk yüz yüze temas niteliğindeki bu görüşmeye AKP Genel Başkanvekili Efkan Âla ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın da katılmıştı.
Görüşmede bundan sonra atılacak adımlar ve aşamalara dair görüş alışverişinde bulunulmuş ve Erdoğan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a DEM Parti heyeti ile görüşme talimatı vermişti.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit bugün TBMM'de düzenlediği basın toplantısında süreç açısından kritik olacak bu görüşmenin Cuma günü gerçekleşeceğini duyurdu.
Gözler bir taraftan DEM Parti heyetinin Adalet Bakanı Tunç ile Ankara'da yapacağı görüşmeye çevrilirken, diğer taraftan PKK'nın kongresini ne zaman toplayacağına da odaklanılmış durumda. Devlet yetkilileri PKK'nın silah bırakması ve kendini feshetmesini süreçte öncelik olarak göstermişlerdi.
DEM Parti Adalet Bakanı'na neler iletecek?
DEM Parti heyetinin Bakan Tunç ile yapacağı görüşme bu süreçte ve genel olarak Kürt sorununun çözümü için partinin beklentilerinin karşılanması açısından önem taşıyor.
DW Türkçe'nin DEM Parti yetkililerinden edindiği bilgiye göre, şimdiye kadar pek çok kere dile getirilen beklentiler Bakan Tunç'a yeniden iletilecek. Bu beklentilerden başlıcaları; Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve istediği kişilerle görüşmesine imkân verilmesi, sonraki aşamalarda Öcalan için umut hakkı tanınması, PKK'nın kendini feshedeceği kongreye fiziki olmasa da farklı bir yöntemle başkanlık edebilmesi, hasta tutuklularla ilgili düzenleme yapılması, yeni bir infaz düzenlemesi yapılması gibi maddeler bulunuyor.
DEM Parti hasta tutukluların durumu ile ilgili İnsan Hakları Derneği'nin rakamlarını esas alıyor ve buna göre 1500'ün üstünde hasta tutuklunun salıverilmesi gerektiğini belirtiyor.
Yeni infaz düzenlemesi ile ilgili DEM Parti'nin beklentisi ise yakında TBMM'ye gelmesi beklenilen 10. Yargı Paketi'nde bu konunun yer alması yönünde. DEM Parti kaynakları ceza infaz hukukunda siyasi tutsaklara yönelik çok sayıda ayrımcı yasa bulunduğunu ve bunların düzeltilmesi gerektiğini söyleyerek, idari gözlem kurulları kararıyla cezasını bitirmiş olanların halihazırda salıverilmesi gerektiğini kaydediyor.
Tunç ile yapılacak ilk görüşmenin daha genel bir çerçevede gerçekleşebileceğini ve tek görüşme olmayacağını söyleyen DEM Parti, sonrasında yeni görüşmeler olmasını da bekliyor.
Bu arada Tunç ile görüşmenin ardından İmralı heyetinin yeniden Ada'ya gitmek için yeni başvuru yapması planlanıyor.
DEM Parti'nin daha önce de gündeme getirdiği bir diğer beklenti TBMM'de çözüm komisyonu kurulması. DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit "Meclis'in izleyici pozisyondan hızla çıkması, gerçek anlamda inisiyatif alması ve elini taşın altına koymasının zamanı geldi çoktan geçiyor" çağrısı yaparken, diğer yandan İmamoğlu ile ilgili durumun komisyon çalışmalarının sağlıklı işlemesindeki etkisi de merak ediliyor.
İmamoğlu meselesi süreci nasıl etkiliyor?
Bir taraftan Cumhur İttifakı ile DEM Parti arasında bu süreç devam ederken, diğer yandan İmamoğlu'nun 19 Mart'ta tutuklanması ile siyasette pek çok denge sarsıldı.
DEM Parti'ye göre bu sarsıntı yeni süreçte de hissediliyor ve iktidarın toplumda kendisine güveni oluşturabilmesi için 19 Mart'tan geri adım atması da gerekliliklerden biri.
Edinilen bilgiye göre Erdoğan-DEM Parti görüşmesinde İmamoğlu'nun durumu isim olarak gündeme gelmedi ama DEM Parti genel anlamda hukuksuzluklar ile ilgili kaygılarını ve beklentilerini iktidar mensuplarına aktarıyor.
DEM Parti yetkilileri İmamoğlu'nun durumunun hukuksuzluk olduğu konusunda parti olarak çok net olduklarını vurguluyor ve 19 Mart'ı sürece yönelik, iktidar içinden gelen çözüm karşıtı bir girişim olarak da değerlendiriyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in tutumunu dengeli bulan DEM Parti'ye göre müzakere ve mücadele aynı anda yürüyebilir. İktidar ile uzlaşı ve görüşme zemini ne kadar açılırsa, o oranda bu zeminde demokrasi için bazı kazanımlar elde etmenin mümkün olduğunu söyleyen parti yetkilileri, bunun sokaktaki mücadele bırakılsın anlamına gelmediğini, aksine ikisinin eş zamanlı yürümek zorunda olduğunu belirtiyor.
Öcalan için umut hakkı
DEM Parti'nin beklentileri arasında Öcalan'a MHP lideri Bahçeli'nin bahsettiği umut hakkının tanınması da yer alıyor.
Partiden bir yetkili bunun “bugünden yarına hemen olmasını beklemediklerini” de not düşerken, “Ancak kabul edelim ki Öcalan zaten tutukluluğunu ağır tecrit altında geçiriyordu. Geceli gündüzlü saydığımızda ağır tecrit koşullarını dikkate alırsak aslında 100 yıla yakındır cezaevi koşullarında yaşıyor gibi hesaplanabilir. O anlamda cezasının 10 katını çekmiş durumda diyebiliriz” yorumunu yapıyor.
Bu arada DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit de bugünkü basın toplantısında “Tecridin tamamen kaldırılması ve bu sürecin ilerletilebilmesi için Sayın Öcalan'ın özgür yaşam ve çalışma koşullarının hızla oluşturulması gerekiyor” diye konuştu. Koçyiğit bu kapsamda İmralı heyeti dışındaki heyetlerin adaya gitmesi, aydınların, yazarların, farklı siyasi partilerin ve bu konuda çalışma yürüten ilgili herkesin Öcalan'la görüşebilmesinin koşullarının hızla oluşturulması gerektiğini belirtti.
Öte yandan HDP'nin eski Eş Başkanlarından Selahattin Demirtaş gibi bazı isimlerin de AİHM kararlarına göre zaten salıverilmesi gerektiği belirtiliyor.