Türban kararı, AKP’nin kapatılacağının işareti mi?
6 Haziran 2008Üniversitelerde türban düzenlemesi, Anayasa’nın laiklik ilkesi ile "Cumhuriyet’in değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez" hükümlerine aykırı bulunarak iptal edildi.
Anayasa Mahkemesi'nin geçmişteki kararlarını yakından bilenler için bu son gelişme sürpriz olmadı. Türkiye'nin önde gelen Anayasa profesörlerinden, eski Yüksek Öğrenim Kurumu Başkanı Prof. Erdoğan Teziç, Deutsche Welle’ye yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
"Anayasa Mahkemesi 1975 yılında vermiş olduğu bir kararda, Cumhuriyetin değişmezlik ilkesine uygun olmayan hususlarda teklif yasağına ters düştüğü için iptal ettiği bir karar vardır. O kararın bir devamıdır bu karar da. O karar, devlet güvenlik mahkemeleriyle ilgili 1961 Anayasası'nda yapılan bir değişikliği iptal ederken verildi. Dendi ki, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek bir hüküm değiştirilmek istenmiştir, ve anayasa değişikliği iptal edildi. Geçmişte buna benzer bir olayda söyleyeceğini söylemiş, onu tekrarlamış."
Batum: Mahkeme çizgisini sürdürdü
Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Süheyl Batum da, kararın, mahkemenin çizgisinin devamını yansıttığı görüşünde:
"Anayasa Mahkemesi daha önce verdiği 1989'da yine türban kararında, 1991'de verdiği ve 1998'de Refah Partisi konusunda verdiği, daha sonra Fazilet Partisi'nde verdiği kararları içtihadı devam ettirdiğini gösterir. Yani diyor ki; hayır, dinsel inançlar nedeniyle siz, lehte ya da aleyhte bir kanun yaparsanız veya anayasa değişikliği yaparsanız, bu laiklik ilkesiyle bağlantılıdır. Şimdi hiç kimse, hayır bunun bir bağlantısı yoktur, bunlar birbirinden bağımsızdır, diyemeyecektir."
Pekala, Anayasa Mahkemesi'nin türban kararı AKP'yi kapatma davasının rengi konusunda ipucu verir mi? Anayasa Hukuku Profesörü Batum bu soruya şu yanıtı veriyor:
"Vermez. Yani Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, anayasa değişikliği niteliğinde yapılan bir değişikliğin, cumhuriyetin niteliklerine aykırı olduğu, veya işte laiklik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini içermektedir. Oysa diğeri, bir partinin kapatılması davasıdır. Malum, Türkiye'de bir partinin kapatılması için, tek başına, bir yasanın Anayasa'ya aykırı olması yeterli değildir. Bir partinin belirli eylemleriyle, söylemleriyle, Anayasa'ya aykırı bir eğilimin odağı haline geldiğinin açıklıkla ortaya çıkması lazım. O yüzden ben, bu kararın AKP'nin kapatılması ya da kapatılmaması yönünde bir gerekçe olarak kullanılacağı kanaatinde değilim."
Türk: Mahkeme’nin kararı siyasi değil
Halen Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Anayasa Hukuku dersi veren eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise, aksine, kararın kapatma davasının gidişatı konusunda bilgi verebileceğini savunuyor:
"Bir işaret sayılabilir, şöyle ki, kapatma davasının gerekçelerinden biri, Anayasa'da yapılan bu değişiklikti. Çünkü bu değişiklik, laikliğe aykırı giysilerle yüksek öğrenim kurumlarına devam etmeye de olanak veren bir değişiklikti. Bu nedenle, bu değişikliğin laikliğe aykırı bir değişiklik olduğu kabul edilmiştir. Çünkü yapılan kısa açıklamada, Anayasa'nın 2., 4. ve 148. maddeleri açısından değerlendirme yapıldığı anlaşılıyor. 2. maddede laiklik ilkesi var, 4. maddede onun değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği belirtiliyor, demek ki burada teklif edilemezlik ilkesinden hareket edilerek bu sonuca varılmıştır. Yani yapılan değişiklik, aslında hiç teklif edilemeyecek olan, laikliği kaldıran, laikliği zedeleyen bir değişiklik olduğu için, bu sonuca varılmıştır."
Kararın açıklanmasının ardından AK Parti'den, Anayasa Mahkemesi'nin kararının Anayasa'ya aykırı olduğu şeklinde bir açıklama geldi. Hukuk profesörü Hikmet Sami Türk, bu açıklamanın siyasi nitelikte olduğunu belirtiyor:
"Buna katılmak olanağı yok. Anayasa Mahkemesi elbette bir yorum yapmıştır ve karar Anayasa'nın öngördüğü ağırlaştırılmış çoğunlukla alınmıştır, çünkü Anayasa değişiklikleri 5'te 3 çoğunlukla, yani en az 7 üyenin oyuyla alınır. O çerçevede verilmiş bir karardır. AKP'nin yaptığı açıklama siyasi bir değerlendirmedir ve tabii kendileri bakımından, partinin geleceği bakımından da çok önemli bir karardır."