Tempelhof Havaalanı’na veda
30 Ekim 2008Takvim yaprakları 1937 yılının 4 Aralık’ını gösteriyor. Almanya’nın başkenti Berlin’de, yenilenen Tempelhof Havaalanı’nın açılışı için toplanan yüzlerce kişi, çiseleyen yağmura aldırış etmeksizin, heyecan içinde aylardan beri binlerce kişinin emek verdiği yeni tesisleri izliyor.
Hitler özel önem veriyordu
Dönemin Nazi yönetimi, “örnek proje” olarak gördüğü Tempelhof Havaalanı’na özel önem veriyordu. İlk uçağın 1923 yılında havalandığı havaalanının yenilenmesi ihalesi 1935’te mimar Ernst Sagebiel’e verildi. Hatta Adolf Hitler’in projenin hayata geçirilmesini adım adım takip ettiği rivayet edilir.
Mimar Sagebiel, yeni Tempelhof havaalanı için ilk kazmanın vurulduğu 1936 yılında, hedefin “dünyanın en güzel havaalanını” inşa etmek olduğunu ilan etti. 6 binden fazla işçinin katıldığı çalışmalar 1,5 yıl içinde tamamlandı. 284 bin metrekarelik inşaat alanı üzerinde yüzölçümü olarak dünyanın en büyük havaalanı inşa edildi.
Tempelhof, inşaat çalışmaları tamamlandığında Nazi rejiminin önde gelen isimlerinden Hermann Göring’in sözleriyle adeta “yeni Almanya’nın bir kanıtı” oldu.
Sovyet ablukasının aşılmasına katkı sağladı
Ancak Tempolhof havaalanı asıl tarihi önemine İkinci Dünya Savaşı sonrasında kavuştu. Savaş sonrasında Tempelhof havaalanını devralan Amerikalılar, Almanya’nın doğusunda denetimi elinde tutan eski Sovyetler Birliği’nin, Batı Berlin'e ikmal yollarını kesmesi üzerine Batılı ülkelerden bu havaalanına hava köprüsü kurdular.
Amerikan ve İngiliz uçakları 11 ay içinde Tempelhof havaalanı üzerinden 2 milyon ton erzak taşıdılar. Bu süreçte Sovyetler’in Batı Berlin’e ablukasını aşmak için 90 saniyede bir Tempelhof’tan bir uçak kalktı ya da indi.
Ancak Tempelhof, yalnızca tarihi olaylarla değil, tasarımıyla da iz bıraktı. Çağdaş mimarlığın önde gelen isimlerinden İngiliz mimar Sir Norman Foster, Tempelhof’u “bütün havaalanlarının anası” şeklinde tanımlayarak mimarlar açısından taşıdığı önemi özetledi.