Sabah kahvesi ruh halini iyileştiriyor
17 Ağustos 2025Kahveye olan ilgi pek çok kültürde söylemlerle de dikkat çekiyor. Örneğin Almancada "Bir sabah kahvesi kovar tasayı ve derdi" deyimi mevcuttur. Alman ve İngiliz bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma bunu doğrular nitelikte. Çalışmaya göre, düzenli kahve içenler sabahları bir fincan kahve içtikten sonra çok daha iyi bir ruh haline kavuşuyor.
Alman Bielefeld Üniversitesi'nin İngiltere'deki Warwick Üniversitesi'nden araştırmacılar ile yaptıkları ve sonuçlarını "Scientific Reports" adlı bilimsel dergide yayınlanan çalışma kapsamında düzenli kahve içen kişiler, kahve veya başka kafeinli içecekler tükettikleri sabahları, aynı saatte kafein almadıkları günlerle kıyasladı. Katılımcılar, kahve içtikten sonra kendilerini daha mutlu ve coşkulu hissettiklerini belirtti.
Çalışmaya göre kafein, üzüntü veya öfke gibi olumsuz ruh hallerine karşı da etkili, ancak bu etki görece daha zayıf ve günün saatine de bağlı değil.
Bilim insanları, araştırma için, kafein tüketen 236 genç yetişkinle bir ay boyunca düzenli anket çalışması yürüttü. Katılımcılar, günde yedi kez cep telefonlarındaki kısa bir anketi yanıtlayarak mevcut ruh hallerini ve son 90 dakika içinde kafeinli bir içecek içip içmedikleri bilgisini paylaştı.
Kafein neden iyi hissettiriyor?
Çalışmayı yürüten araştırmacılar, kafeinin ruh halini iyileştirici etkisini şöyle açıklıyor: Kafein, beyindeki adenozin reseptörlerini bloke ederek bireyin kendini daha uyanık ve enerjik hissetmesini sağlıyor. Reseptörler, bireyi yorgun hissettiren bir madde olan adenozinin bağlandığı küçük antenler gibi.
Warwick Üniversitesi'nde çalışmayı yürüten araştırmacılardan Profesör Anu Realo, "Kafein, adenozin reseptörlerini bloke ederek, beynin önemli bölgelerindeki dopamin aktivitesini artırabilir; bu etki, araştırmalarda daha iyi bir ruh hali ve artan uyanıklıkla ilişkilendirildi" diye açıklıyor. Dopamin ise "mutluluk hormonu" olarak biliniyor.
Cevaplanamayan sorular var
Çalışmayı yürüten araştırmacılar bazı noktaların ise aydınlatılamadığına dikkat çekti. Örneğin sabah kahvesinin etkisinin, gece boyunca kafein alınmamış olmasıyla biriken yoksunlukla ilgisi tam olarak çözülebilmiş değil. Anu Realo, "Orta düzeyde kafein tüketen kişilerde bile, sabah içilen ilk kahve veya çay, gece artan o yoksunlluk duygusunun ortadan kalkmasına neden olabilir" diyerek ruh halindeki iyileşmeyi açıklamayı deniyor.
Bir süre önce de ABD'deki Harvard Üniversitesi'nin yeni bir araştırması, düzenli kahve tüketiminin kadınlarda sağlıklı yaşlanmayı desteklediği sonucuna ulaşmıştı. Günde 2,5 fincana kadar kahve tüketiminin, özellikle orta yaş grubundaki kadınlarda kalp-damar hastalıkları riskini düşürdüğü ve Tip 2 diyabeti önlemede etkin bir rol oynadığı belirtilmişti.
"Sağlıklı yaşlanma" ciddi kronik hastalıklar ile fiziksel, ruhsal ve bilişsel kısıtlamalar olmaksızın, 70 yaş ve üzeri bir yaşam sürebilmek olarak tanımlanıyor.
Çalışmanın yardımcı yazarlarından, Bielefeld Üniversitesi'nden Sakari Lemola, "Dünya genelinde yetişkinlerin yaklaşık yüzde 80'i kafeinli içecekler tüketiyor ve çay ile kahvenin tarihi çok eskilere dayanıyor" diye hatırlatıyor. Lemola, "Hatta yabani hayvanlarda bile kafein tüketimi belgelenmiştir; örneğin, arı ve yaban arısı türleri kafein içeren bitkilerin nektarını tercih ederler" diye ekliyor. Araştırma ekibi, kafein tüketiminin bağımlılığa yol açabileceği konusunda uyarıyor.
dpa / ETO,MUK