Rezan Epözdemir soruşturması AKP'de kriz yarattı
12 Ağustos 2025Ünlü Avukat Rezan Epözdemir'in önceki gün "rüşvet, FETÖ'ye yardım ve casusluk" iddiaları ile ilgili olarak gözaltına alınması AKP'de krize yol açtı.
Epözdemir'in "ısrarla cep telefonu şifresini vermediğini" söyleyen AKP'li eski vekil Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum başta olmak üzere "hatırlı çok sayıda ismin devrede olduğunu" iddia etti.
Dün yaptığı açıklamada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmanın ciddi bir krize dönüşmek üzere olduğunu savunan Tayyar, sosyal medya hesabından "Şifre krizi aşılamadığı için sorgu süresi uzatıldı. Mehmet Uçum başta olmak üzere 'hatırlı' çok sayıda isim devrede, Başsavcı Akın Gürlek'i kuşatma altına aldılar. Gürlek, İmamoğlu dosyasında bile görmediği yoğun baskı karşısında bunalmış vaziyette, şahsına yönelik iftira kampanyası başlatılmasından endişe duyuyor" diye yazdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Başsavcıyı yalnız bırakmayın" çağrısı yapan Tayyar, "Şüphelinin cep telefonunun açılma ihtimali, Uçum başta olmak üzere kimleri neden rahatsız etti?" sorusunu yöneltti.
Eski AKP milletvekili Metin Külünk de Tayyar'la benzer iddiaları gündeme getirdi. Avukat Epözdemir'in soruşturmasına yönelik "Ankara'da bazı çevrelerde telaş olduğu" söyleyen Külünk, "Bu şahsın avukatlık kimliği ve Ankara ile İstanbul’da kurduğu iletişim ağı, yargının bu soruları sorma hakkını ortadan mı kaldıracak?" dedi.
Külünk de Epözdemir'in telefonu şifresini vermediğine işaret ederek "Telefon şifresini vermeyerek kimleri saklıyor? Bu saklananlar, Çağlayan Adliyesi Başsavcısı Sayın Akın Gürlek'e yönelik baskı ve baskı ötesi tutum ve davranışların içine girme hakkını nereden buluyor? Yoksaaaaaa telefonun içindekiler şantaj unsuru olarak mı size karşı kullanılıyor?" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ise avukatı Zeynep Yıldırım'ın imzasını taşıyan bir paylaşımla Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar'ın Epözdemir soruşturması ile ilgili olarak devreye girdiği iddiasını yalanladı. Paylaşımda, "Müvekkilin kişilik haklarını hedef alan, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs niteliğindeki paylaşımların tamamı asılsızdır. Müvekkilin herhangi bir soruşturma sürecine hiçbir müdahalesi söz konusu değildir" ifadelerine yer verildi.
İddialara bir başka tepki de AKP MKYK Üyesi Avukat Mücahit Birinci'den geldi. Birinci "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız, büyük bir cesaret ve özenle, hukuken kangren haline gelmiş meselelerin üzerine gidiyor ve "bunlara asla dokunulamaz" denen şahıslara bal gibi dokunuyor. Azınlık elitlerine arka çıkanlarla kavgayı aleni yapmaktan da çekinmeyeceğimizi açık bir şekilde ifade ediyorum" diye konuştu.
Rezan Epözdemir neden gözaltına alındı?
Kamuoyunun yakından takip ettiği pek çok davada avukatlık yapan Rezan Epözdemir Pazar sabahı evinden gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Epözdemir'in gözaltı gerekçesi olarak "rüşvet, FETÖ'ye yardım ve casusluk" suçlamalarını yöneltti.
Savcılığın Pazar günü yaptığı açıklamada "Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2025/174433 ve 2025/171234 sayılı iki ayrı soruşturma dosyası kapsamında 'rüşvet', 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım' ve 'siyasal ve askeri casusluk' suçlamaları ile bir süredir hakkında soruşturma yürütülen Rezan Epözdemir, iş yerinde ve ikametinde yapılan eş zamanlı arama işlemleri akabinde, 10 Ağustos 2025 tarihi saat 05.45 itibarıyla gözaltına alınmış olup, söz konusu soruşturmalar devam etmektedir" denildi.
Soruşturma kapsamında dijital materyallerine el konulan Epözdemir'in pasaportuna da dört ayrı suçlama nedeniyle tahdit getirildiği basına yansıdı.
Epözdemir'in açıklaması ne oldu?
Gözaltı işleminin ardından Epözdemir'in X'teki hesabından iki ayrı açıklama paylaşıldı.
İlk açıklamada basında çıkan "Londra'ya kaçarken yakalandı" iddiaları yalanlandı. Epözdemir, Cumartesi gecesi eşim ve çocuklarıyla birlikte Bodrum'dan İstanbul'a geldiklerini, oğlunun dil okulu için bir haftalığına İngiltere'ye gidip döneceklerini belirtti. "İngiltere'ye giderken yakalandı" şeklindeki paylaşımların kötü niyetli ve manipülatif olduğunu savundu.
Epözdemir adına paylaşılan ikinci açıklamada ise "Bu gözaltı tamamen bir kumpastır. Bu kumpası kurup, kurumları yanlış yönlendiren kişi daha önce de tarafım aleyhine kumpasa teşebbüs eden bir avukattır" denildi.
Söz konusu avukatın geçmişte vekili olduğu Denizbank-Seçil Erzan dosyası ile ilgili olarak yaptığı şikâyette banka yöneticileri lehine dosyadaki maddi delillerin aksine takipsizlik kararı verdirdiğini öne süren Epözdemir, iddialarını "Fakat Sayın Başsavcılık Makamı değişince ve bu kişiler hakkında dolandırıcılık suçundan dava açılınca bunu benim yaptırdığımdan bahisle Kasım-2024 tarihinde troll hesaplara paylaşım yaptırmış ve bir fotoğraf paylaştırmıştı" diye sürdürdü.
Son 20 yıldır Türkiye'de Münevver Karabulut, Pınar Gültekin, Ahmet Minguzzi gibi davalara baktım, bu dosyalarda mağdur aile vekilliği yaptığını belirten Epözdemir, halen eşi ve çocuklarının Ahmet Minguzzi cinayetinde avukatlığı sebebiyle ölüm tehditlerini aldığını belirtti. Epözdemir sözlerini "Bunu hem emniyet hem de Başsavcılık çok iyi biliyor. Gelinen aşamada hakkımdaki soruşturma bakımından maddi gerçeğin ortaya çıkacağına ve adaletin tecelli edeceğine inancım tamdır" diye sürdürdü.
Tepkiler ne oldu?
Epözdemir'in gözaltına alınmasının ardından hukuk camiasından ve siyasetçilerden bazı tepkiler geldi.
İstanbul Barosu, "kısıtlılık kararı bulunan bir dosyada olan bilgi ve belgelerin bazı basın yayın organlarında paylaşılıp, baro üyesi avukat Rezan Epözdemir'i peşinen suçlu ilan etmenin masumiyet karinesinin ihlali niteliğinde olduğuna" dikkati çekti.
Baro tarafından yapılan açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi:
"CMK'nın 130. maddesi gereği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine meslektaşımızın bürosunun arama işleminde hazır bulunulmuş, hukuki süreç merkezimizce takip edilmiştir. CMK'nın 145. maddesi gereği, ifadesi alınacak kişilerin bir davetiye ile çağrılması usulü atlanılarak, doğrudan gözaltı tedbiri uygulanması hukuken kabul edilebilir bir uygulama değildir."
İstanbul Barosu tüm soruşturmalarda olduğu gibi avukatlar hakkında yürütülen soruşturmalarda da "adil yargılanma hakkı, savunma hakkı ve mesleki bağımsızlık" başta tüm hukuki güvencelerin eksiksiz biçimde korunmasını hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez bir gereği olarak gördüğünü de belirterek, sürecin yakından takipçisi olmaya devam edeceğini bildirdi.
Epözdemir hangi önemli davalara baktı?
1984 İstanbul doğumlu olan ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ikincilikle bitiren Epözdemir, son yıllarda kamuoyunun yakından ilgilendiği bazı önemli davalara baktı.
2009 yılında Cem Garipoğlu tarafından öldürülen Münevver Karabulut'un ailesinin avukatlığını yapan Epözdemir, Garipoğlu'nun mezarının açılması talebiyle gündeme gelmişti.
Epözdemir, 2020 yılında işlenen Pınar Gültekin cinayetinde de Pınar Gültekin'in ailesinin avukatlığını üstlenmişti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlerin yakınlarının avukatlığını da yapan Epözdemir, özellikle Ezgi Apartmanı davasında mağdur aileler adına hukuki süreçleri takip etmişti.
Epözdemir'in kamuoyunun gündeminde yer alan bakmakta olduğu diğer son önemli dava Kadıköy'de bıçaklanarak öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi'nin davasıydı. Epözdemir, Minguzzi ailesinin avukatlığını yürütüyordu.
Rezan Epözdemir kamuoyunda "Fatih Terim Fonu" olarak bilinen Denizbank-Seçil Erzan dolandırıcılık davasında da bazı müştekilerin (mağdurların) avukatlığını da üstlenmişti.
2021 yılında Galatasaray Spor Kulübü'ne başkan seçilen Burak Elmas'ın yönetiminde yer alan Epözdemir, bu dönemde Galatasaray Kulübü'nde başkan vekili olarak görev yaptı.
DW / GS,HS,ET