Pakistan'da koalisyon arayışı başladı

Pakistan halkı Devlet Başkanı Pervez Müşerref'i destekleyen partiyi devre dışı bıraktı. Beş yıldır iktidarda olan "Pakistan Müslüman Birliği-Kaide-i Azam" yenilgiyi kabul etti. Seçimlerin en önemli göstergeleri önde gelen bazı bakanlar milletvekili seçilemezken, küçük partilerin önemli kazanımlar elde etmesi, bağımsızların sayısının çokluğu ve dinci partilerin marjinal kalması. Berlin'deki Bilim ve Politika Vakfı uzmanlarından Christian Wagner, "Başkan Müşerref'in konumunun zayıfladığına, ancak muhalefetin de asıl hedefi olan üçte iki çoğunluğa ulaşamadığına" dikkat çekiyor.

Çok partili koalisyon olasılığı

Suikasta kurban giden eski başbakan Benazir Butto'nun partisinden yapılan açıklamada Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in partisinin olmadığı bir koalisyon hükümeti arayışının başladığı bildirildi. Seçimlerden birinci parti olarak çıkan Pakistan Halk Partisinin eş başkanı Benazir Butto'nun eşi Asıf Ali Zerdari, son hükümette yer alan ya da destek veren hiç kimseyle çalışmayacaklarını söyledi. Pakistan Müslüman Birliği Başkanı Navaz Şerif, koalisyon için koşullarını, Başkan Müşerref'in görevden alınması ve yargıçların görevine iadesi olarak açıkladı. Ancak muhalefet partilerinin bir sorunu var. O da Devlet Başkanı Pervez Müşerref ile birlikte çalışmak zorunda olmaları. Çünkü Prevez müşerref'in görevden alınması için üçte iki çoğunluk gerekiyor. Berlin'deki Bilim ve Politika Vakfı'ndan Christian Wagner, "Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in parlamentoyu dağıtma ya da başbakanı görevden alma yetkisine sahip olduğunu hatırlatıyor ve yeni başbakanın işinin kolay olmayacağını" söylüyor. Yeni hükümetin Pervez Müşerref'i görevden alma girişiminde bulunması Devlet Başkanı ile çatışmayı göze almak anlamına geliyor. Pakistan muhalefeti bunu göze alacak mı, yoksa farkıl bir uzlaşma mı arayacak, zamanla görülecek.

Uzmanların dikkat çektiği nokta ise dinci partilerin geçen seçime göre azınlıkta kalması. Bilim ve Politika Vakfı'ndan Christian Wagner, bu sonucu normale dönüş olarak değerlendiriyor:

"Seçim sonuçları halkın aşırı partilere karşı olduğunu gösteriyor. Liberal partiler çoğunluğu almakla kalmadı, İslamcı partiler ciddi oy kaybına uğradı. Ama dini partiler Pakistan'ın geçmişinde de önemli rol oynamamıştı. Bu seçimler dini partilerin yüzde oniki oy aldığı 2002 yılı seçimlerinin istisna olduğunu gösterdi."

Dış politikada ortak çıkarlar

Yeni Pakistan hükümetinin dış politikasında ise değişiklik beklenmiyor. Dinci partilerin güçlü oldukları bölgelerde bile kaybetmeleri, yeni hükümetin terörle mücadelede eski ilişkilerine güvenebileceği işareti veriyor. Alman uzman Chstian Wagner, "yeni hükümetin de daha öncekiler gibi batı yanlısı bir hükümet olacağını ve terörle mücadele Avrupa ve Amerika ile ortak çıkarlar söz konusu" olduğunu söylüyor.

Avrupa Birliği gözlemcilerine göre Pakistan'daki seçimlerin en önemli göstergesi katılımın yüksekliği. Seçim lokalleri önünde oluşan kuyruklar ise seçim sürecindeki zorluklardan çok okuma-yazma bilmeyenlerin sayısının çokluğu ile açıklanıyor.