Pakistan'da güven ortamı yeniden tesis edilmeli

Pakistan'daki son gelişmeler, uluslararası teröre karşı mücadelede bazı temel hatalar yapıldığını gösteriyor. Pakistan'da hemen hiç kimse Benazir Butto'nun El Kaide tarafından öldürüldüğüne inanmıyor. Ortalıkta Devlet Başkanı Müşerref'in de adının sık sık geçtiği çeşitli komplo teorileri dolaşıyor. Bu teorilerden birine göre cinayetin ardında, Butto'yu 'bertaraf edilmesi gereken bir rakip' olarak gören Pakistan ordusu var. Bir başka görüşe göreyse cinayet Müşerref'in Pakistan Müslüman Birliği-Q tarafından tertiplendi, zira Butto'nun elinde seçimde usulsüzlük yapılacağına dair kuvvetli deliller vardı. Bazıları ise Benazir Butto'nun modern bir lazer silahlarıyla öldürüldüğünü düşünüyor.

Bu spekülasyonların çok basit bir nedeni var: 'Şeffaflık' kelimesi, Pakistan yönetiminin lûgâtında yeralmıyor. Butto suikastiyle ilgili yapılan çelişkili açıklamalarda bu bir kez daha gözler önüne serildi. Hükümet tarafından suikastin ardınadn yapıla açıklamada Pakistan Halk Partisi liderinin önce silahla ateş edilmesi sonucu öldüğü söylendi, ardından şarapnel parçası isabet ettiği duyruldu ve son olarak da patlamanın etkisiyle başını, aracının tavanına vurmak suretiyle öldüğü belirtildi. Birbiriyle çelişen üç ayrı açıklama...

Dışardan bakıldığında ise Pakistan'da güvenlik güçleriyle radikal dinci militanlar arasında geleneksel bir bağ bulunduğu izlenimi uyanıyor. Ayrıca Pervez Müşerref'in uluslararası terörle mücadeleyi kendi siyasi çıkarları için de gözünü kırpmadan kullandığına şahit olunuyor. Belcusitan'daki ayrılıkçılar gibi El Kaide ile en ufak bir bağı olmayan kişiler dahi bu kapsamda bertaraf ediliyor. Rejim muhalifleri ise 'terörist' muamelesine tâbi tutularak hapse atılıyor. Pakistan ordusu da yoğun olarak Amerikan yardımdan istifade ediyor. Müşerref'in iktidarda kalma zorunluluğu, olağanüstü hal ilânı ya da seçimlerin ertelenmesi gibi olaylarda hep terörle mücadele ve güvenlik nedenleri gerekçe gösteriliyor.

Oysa terörle mücadele edilirken, insan hakları, demokrasi ve şeffaflık gibi temel ilkelerin de kesinle gözardı verilmemesi gerekiyor. Yurtdışından da destek alarak Benazir Butto suikasti üzerindeki sis perdesi tümüyle aralanabilirse, yitirilen güven ortamının yeniden tesis edilmesi için ilk adım atılmış olur.