Kültürel mirastan adalet arayışına: Mahir Polat
10 Nisan 2025Silivri Cezaevi'nin sisli siluetinin ardında, bir tarlanın ortasında, Avukat Erkam Erdem müvekkili Mahir Polat'ın mesajını iletmek üzere kameraların karşısında. Etraf yeşil ama ıslak, sessiz ama gergin.
Şiddetli sağanak altında gözlerini zor açıyor Erdem. Başında şemsiye yok. Ancak sesi net:
"Şu anki destekten kendisi çok memnun. Maddi manevi destek olan herkese ciddi manada müteşekkir. Çok teşekkür ediyor."
Mahir Polat'ın sesini taşıyan bu ıslak görüntü, adalet arayışının sade ama çarpıcı bir temsiline dönüşüyor.
Sağlık durumu endişe kaynağı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İBB'ye yönelik terör soruşturması kapsamında 23 Mart'tan tutuklanmıştı. Tutuklandığı tarihten bu yana ise sağlık durumu hakkında kamuoyunda ciddi bir endişe vardı. Avukatının başvurusu, toplumun farklı kesimlerinden gelen tahliye çağrılarının ardından, Polat hakkında, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği tarafından sağlık durumunda yaşanan gelişmeler göz önünde bulundurularak ev hapsi kararı verildi.
Polat'a Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan ile birlikte "kent uzlaşısı" bağlamında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçlaması yöneltildi. Polat; Şahan ve Çalışkan ile birlikte, 23 Mart'tan beri bugün adı Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu olan Silivri cezaevindeydi.
Hukukçulara göre İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 19 Mart'ta gözaltına alınan Polat da İmamoğlu gibi dosyasında somut bir delil olmadan gizli tanık beyanıyla tutuklandı.
Sorgusunda 150 lira soruldu
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunda "PKK/KCK terör örgütüne yardım" iddiasıyla Polat'a yöneltilen sorulardan biri, yaptığı 50 ve 100 liralık iki para transferine ilişkindi. Polat, söz konusu transferleri sosyal medyada yardım talebinde bulunan kişilere insani bir refleksle yaptığını söyledi. Bir Trabzonspor taraftarına sadaka niyetine 100 lira, başka bir kişiye ise 50 lira gönderdiğini anlattı.
Savcılık sorgusunun ardından Polat, 10. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. Kalp rahatsızlığı, hipertansiyon, diyabet ve uyku apnesi gibi ciddi sağlık sorunlarına rağmen cezaevine gönderildi.
Üç kez hastaneye kaldırıldı
Son dört sene içinde üç kez anjiyo olan Polat'ın kalp damarlarında altı stent var. Son iki stant cezaevine girmeden iki hafta önce takılmıştı. Bu koşullarda cezaevine giren Polat, 23 Mart'tan bu yana üç kez hastaneye kaldırıldı, cezaevindeyken bir kez daha anjiyo oldu.
Yakınları cezaevi koşullarının Polat'ın sağlık durumunu olumsuz etkilediğini dile getirdi. Uzun süredir devam eden kalp-damar rahatsızlıkları ve ciddi tansiyon sorunları nedeniyle, tutukluluğun hayati risk oluşturduğuna dikkat çekildi. Bu gerekçelerle, avukatları tarafından sağlık durumu gözetilerek tahliye edilmesi yönünde başvurular yapıldı.
"Sorumluluğunu kimse alamaz"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri ve Polat'ın destekçileri sosyal medyada ve hukuki platformlarda seslerini yükseltti. CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Polat'ın ilk hastaneye kaldırılışının ardından Halk TV canlı yayınında şunları söylüyordu:
"Mahir Polat kimin arkadaşı olsa, o kişinin yaşamındaki en güzel üç beş insandan biri olur. Ama yaşam onu yormuş ve rahatsızlıkları var. Kullandığı ilaçlar var, stent takılmış. Tansiyonla ilgili problemleri var. Artık herkes bunu biliyor. Mahir Polat kemale ermiş bir insandır. İnsan-ı Kâmil onun vücudunda hayat bulmuştur. Bu yorgunluk şimdi onu geldi cezaevinde buldu. Buradan bütün yetkililere sesleniyorum. Bunun sorumluluğunu kimse alamaz. Mahir'e bir şey olursa bunun hesabını kimse veremez."
Umut Akdoğan, Mahir Polat'ın toplumun farklı kesimleri tarafından da sevildiğini dile getirdi.
2024 yerel seçimlerinde CHP'nin Fatih belediye başkan adayı olarak yarışan Polat, partinin oylarını ilçede ciddi şekilde artırmıştı. Yerel halkın farklı kesimleriyle kurduğu bağ, yalnızca sosyal demokrat seçmende değil, çok daha geniş bir tabanda karşılık bulmuştu.
İkitelli'de büyüyen Erzincanlı çocuk
Son günlerde tutukluluğu ve sağlık durumuyla gündemde olan Polat sadece bir bürokrat değil, aynı zamanda kültürel miras alanında derinlemesine bilgi ve deneyime sahip bir akademisyen ve toplumcu bir düşünür.
Erzincan'da doğup İstanbul İkitelli'de büyüyen Mahir Polat, kendini "İkitelli'de yaşayan Erzincanlı bir çocuk" olarak tanımlıyor. Çocukluğu boyunca sınırlı imkânlarla büyüyen Polat, edebiyata ve halk kültürüne erken yaşta ilgi duymuş. En büyük esin kaynaklarından birinin Yaşar Kemal olduğunu söylüyor. Üniversite tercihlerinde de bu ilgisi belirleyici olmuş; halk bilimi okumak istemiş, ancak İstanbul'da bu bölüm açılmadığı için sanat tarihi ve arkeolojiye yönelmiş.
İBB'de kültürel miras hamlesi
Mahir Polat'ın akademik yolculuğu, İstanbul Üniversitesi'nde arkeoloji ve sanat tarihi eğitimiyle başladı. Ardından mimarlık tarihi ve müzecilik alanlarında yüksek lisans yaptı. Bu süreçte özellikle müzelerde küratörlük ve kültürel miras yönetimi üzerine yoğunlaştı. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde müzecilik tezini tamamladıktan sonra, aynı üniversitede kültürel miras mevzuatı üzerine dersler verdi. Dinsel kültürel miras odaklı doktora tezi çalışmasını ise 2023 yılında tamamladı.
Meslek hayatına 2005'te Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde başlayan Polat, 2009'dan itibaren Vakıf Uzmanı olarak görev aldı. Kültürel mirasın belgelenmesi ve korunmasında aktif rol üstlendi.
Koleksiyon yönetimi, sergi tasarımı ve restorasyon gibi konularda etkili çalışmalar yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı ve sonrasında Genel Sekreter Yardımcılığı görevlerinde bulunan Polat, Müze Gazhane, Yerebatan Sarnıcı ve Beyoğlu Sineması gibi projelerde etkin rol aldı.
Polat'ın tasavvufa olan ilgisi, halk bilimi merakıyla iç içe geçmiş bir yön taşıyor. Kültürel koruma çabalarını sadece fiziksel yapılarla sınırlamıyor; toplumsal hafızayı, inanç ritüellerini ve gündelik yaşam pratiklerini de koruma alanına dahil ediyor. Bu yaklaşımı, onu teknik bir bürokrattan ziyade kültürel bir aktör haline getiriyor.
Destek ve adalet arayışı
Polat için sosyal medyada haftalardır süren tahliye çağrıları, hafta sonunda sembolik bir mekâna, Müze Gazhane'ye taşındı. Polat'ın emek verdiği bu alanda bir araya gelen yurttaşlar, "Susma, sustukça sıra sana gelecek" ve "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarıyla acil tahliye talebini yineledi. Göğe bırakılan balonlar, yalnızca bir siyasi tutukluluğun değil, adaletsizliğin karşısında sessizce yükselen bir direnişin simgesine dönüştü.
Uzun süredir devam eden tahliye çağrıları sonrası hafta başında Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen Polat, muayenesinin ardından yeniden Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Polat'ın tahliyesi için Adli Tıp Kurumu'ndan çıkacak rapor bekleniyordu.
Polat'ın iki kardeşi de ondan anlık haberler bekliyor, biri Adli Tıp'ın kapısında nöbet tutuyordu.Sağlık durumu her geçen gün daha fazla kaygı uyandırırken, tutukluluğu yalnızca kişisel bir riskin değil, daha geniş çapta hukukun işleyişine dair soruların da odağındaydı. Mahir Polat hakkındaki ev hapsi kararı özellikle ailesi tarafından sevinçle karşılandı. Kardeşi Turgay Polat, sevincini "Türkiye'min vicdanına şükranlarımı sunuyorum" sözleriyle dile getirdi.