İklim değişikliği ekonomiye yeni fırsatlar sunuyor

Avrupa Birliği sera gazlarıyla mücadelede azimli hedefler koydu. Sera gazları emisyonunun 2020 yılına kadar 1990 düzeyinin beşte dördüne düşürülmesi amaçlanıyor. Almanya bu oranı yüzde 40’a çıkartmakta kararlı. Tabii bunun için devletle özel sektörün elele vermeleri gerekiyor. Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Michael Hüther Alman sanayi sektörünün bu alandaki tecrübesine işaret ediyor: “AB’nin ilk onbeş üyesi sera gazı emisyonunu %1,5 oranında azalttı. Aralarında Almanya olmasaydı emisyon 1990’a kıyasla yüzde 3,8 oranında artmış olacaktı. Alman şirketleri iklimin korunmasına önem vermeseydi bu orana ulaşılamazdı.”

Ar-Ge faaliyetlerinin önemi

Karbondioksit emisyonu düşük teknolojilerin geliştirilmesi sanayi şirketlerine yarıyor. Ancak birçok şirket çevre vergisinin giderek büyüyen bir maliyet faktörü haline gelmesinden, emisyon sertifikaları ticaretinden ve devletin diğer düzenleyici adımlar atmasından endişeli. İklim değişikliğinin uzun vadede faaliyetlerini etkileyeceğine kesin gözüyle bakan şirketlerin oranı %80. Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nden Hubertus Bardt bu nedenle araştırma ve geliştirme çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini söylüyor: “Dikkatler, yenilenebilir enerjiler, yeniden biten hammaddeler, atıkların değerlendirilmesi ve enerji kaynaklarından daha fazla randıman alınması gibi alanlar üzerinde yoğunlaşıyor. Yenilenebilir enerjide sadece modern teknolojinin nasıl çalıştığı değil ama fiyatının piyasanın kabullenebileceği düzeyde tutulması da önem kazanıyor.”

Almanya hükümeti önümüzdeki on yıllık dönemde tatbiki araştırma projelerine bir milyar euro harcayacak. Özel sektörün yapacağı yatırımların da bu meblağın iki katı olacağı tahmin ediliyor. Ağırlık, talep yaratacak ve ihrac edilebilecek teknolojik yeniliklerde. Federal Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Hartmut Grübel, enerjinin mutllak öncelik taşıdığını belirtiyor: “Yepyeni teknolojiler geliştirmek kadar zamana karşı yarışmak gibi bir hendikapımız da var. Şimdi kurulmakta olan enerji santralları önnümüzdeki 30 ila 50 yılın karbondioksit emisyonunu belirleyecek. Bu nedenle eriştiğimiz teknolojik düzeyi en kısa zamanda bütün karar organlarına tanıtmamız gerekir.”

Fırsat eşitliği çağrısı

Bu branştaki serbest rekabetin, devletin düzenleyici müdahalesiyle bozulabileceğine dikkat çeken Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Hüther fırsat eşitliğine önem verilmesini istiyor: “Hem işletme bünyesinde hem de kaynak açısından engeller çıkıyor. Mali kaynaklar kadar yeni teknolojilere uygun eğitimde de açıklarımız var. Orta ölçekli işletmeler araştırma ve geliştirme teşviklerinden yararlanamıyor. Araştırma projelerinin yüzde 80’i büyük şirketlere gidiyor.”

Küçük ve orta ölçekli işletmeler iklim dostu ürünleri büyük bir fırsat olarak değerlendiriyor ama müşterinin yüksek fiyatlara katlanacağından kuşkulu. Konunun uluslararası alanda önem kazandığına işaret eden uzmanlar, iklimin sadece teknoji ve enerji konusu olmayıp kalkınma yardımı ve ticaret politikalarını da yakından ilgilendirdiğini hatırlatıyorlar.