"Polis Hanau saldırısını engelleyemezdi"
7 Temmuz 2023
Hessen Eyalet İçişleri Bakanı Peter Beuth, Hanau'da 19 Şubat 2020'de aralarında Türkiye kökenlilerin de bulunduğu dokuz kişinin hayatını kaybettiği ırkçı saldırıyı polisin engellemesinin mümkün olmadığını savundu.
Beuth, Hessen Eyalet Parlamentosu'nda kurulan Hanau Araştırma Komisyonu'nun sorularını yanıtladı. 2021 yazında kurulan Hanau Araştırma Komisyonu, ırkçı saldırıda polisin ve yetkililerin ihmalinin olup olmadığını inceliyor. Beuth'un ifadesinin alındığı Cuma günkü oturum, muhtemelen Araştırma Komisyonu'nun kamuya açık son toplantısı oldu.
"Bugün hata olarak değerlendirilebilecek bazı ayrıntılar olsa da..." ifadesini kullanan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Beuth, saldırı ile bağlantılı olarak genelde polisin çalışmalarının "iyi olarak" nitelendirileceğini söyledi.
"Saldırı engellenemezdi"
Saldırının failinin polis kayıtlarında bulunmaması nedeniyle cinayetlerin engellenemediğini ifade eden Beuth, saldırı düzenleneceğine ve diğer kişilerin de saldırı planlarından haberdar olduğuna dair hiçbir işaretin bulunmadığına dikkat çekti.
Komisyonda İçişleri Bakanı Beuth'un dinlendiği oturumun en önemli gündem maddesi, saldırının düzenlendiği akşam Hanau polis karakoluna gelen ihbar telefonlarına kısıtlı bir şekilde yanıt verilmesiydi. Olay anında yanıt verilmeyen aramaların başka bir numaraya yönlendirilmesi de mümkün olmamıştı. Saldırının kurbanlarından biri o akşam polis acil durum numarasını defalarca aramasına rağmen, kimseye ulaşamamıştı.
Polis acil arama hattı çalışmadı
Beuth, söz konusu polis karakolunun o tarihte merkezi acil arama sistemine dahil olmadığını belirtti. Saldırı sonrasında durumun farkına vardığını belirten CDU'lu siyasetçi, acil arama hattı ve yanıt verilmeyen durumlarda aramanın yönlendirilmemesinin saldırı öncesinde hiç konu olmadığını aktardı. Beuth, yine de nihayetinde Hessen polisinde ne olup bittiği ile ilgili siyasi sorumluluğun içişleri bakanı olarak kendine ait olduğunu kaydetti.
Saldırıda yakınlarını kaybedenler için teselli olmasa da, siyasetin saldırıdan ders çıkardığını belirten Hessen İçişleri Bakanı, ülkeyi derinden sarsan bu saldırıyı kınayarak, olayı ırkçı, aşırı sağcı ve "sonsuz kötülük" olarak nitelendirdi.
Hessen eyalet meclisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) grubu İçişleri Bakanı Beuth'u saldırı sonrasında kurbanların yakınları ile temas kurmadığı için eleştirdi. Bu tür görüşmelerde birçok soruya yanıt verilmesi gerektiğini söyleyen Beuth, "Aileleri aramamanız gerekmez miydi?" yönündeki sorunun tekrar edilmesi üzerine farklı bir karar verdiğini söylemekle yetindi.
Bakan Beuth, saldırının yaşandığı akşam polisin asgari düzeyde bir ekip ile olay yerinde olduğunu da söyledi. Saldırının yaşandığı akşam, hayatını kaybeden dokuz kişinin yakınları ile toplam 11 polis memuru ilgilenmiş, kurban yakınları kendileri ile yeterince ilgilenilmediğini düşünmüştü. Beuth, geride kalanlarla iletişim ve onlara verilen desteğin daha iyi olması gerektiğini de kabul etti.
Hanau'da yakınlarını kaybedenlerin kurduğu 19 Şubat Hanau Girişimi, Beuth'u eleştirerek, saldırının düzenlendiği akşam polisin ihmali nedeniyle istifa etmesini talep etti.
Hanau'da ne olmuştu?
Tobias R. isimli saldırgan 19 Şubat 2020'de Hanau'da nargile kafelere düzenlediği silahlı saldırıda aralarında Türkiye kökenlilerin de bulunduğu dokuz kişiyi öldürmüş, ardından ailesiyle birlikte yaşadığı eve giderek kendisini ve annesini vurmuştu. Başsavcılık saldırganın suçu derin ırkçı duygularla işlediğinin tespit edildiğini açıklamıştı.
Saldırılarda Türkiye kökenli Sedat Gürbüz, Gökhan Gültekin, Ferhat Unvar, Fatih Saraçoğlu ile Vili Viorel Păun (Romanyalı), Kaloyan Velkov (Bulgar), Hamza Kurtović (Bosnalı), Said Nesar Hashemi (Afganistanlı) ve Mercedes Kierpacz (Polonyalı) hayatını kaybetmişti.
DW,dpa,epd / JD,ET