Elon Musk'ın DOGE'u devlet çalışanlarını çileden çıkarıyor
2 Mart 2025Elon Musk'ın başkanlık ettiği "Hükümet Verimliliği Dairesi" (DOGE), ABD hükümetinin resmi bir bakanlığı değil. Daha ziyade Donald Trump ve Elon Musk'ın gözde projesi ile danışma kurulu arasında bir tür melez yapı.
Yani hükümetin bir parçası olmamasına ve ilgili demokratik kurullar tarafından görevi onaylanmamış biri tarafından yönetilmesine rağmen DOGE ekibi, ikinci Trump döneminin başlangıcından bu yana ABD hükümet mekanizmasını alt üst ediyor.
Başkan'a göre amaç, gereksiz bürokrasiyi ortadan kaldırmak ve vergi mükelleflerinin parasının hükümet kurumları tarafından israf edilmesini azaltmak.
Trump, yakın dostu ve seçim kampanyasının en büyük maddi destekçisi Musk'ın şimdiye kadarki çalışmalarından son derece memnun. Başkan, 7 Şubat'ta basına verdiği demeçte, "Elon harika bir iş çıkarıyor. Önemli dolandırıcılık, yolsuzluk ve israf vakalarını ifşa ediyor" dedi. Ancak bu konuda herkes Trump ile hemfikir değil.
Bunlardan biri olan Patrick Malone, DOGE hakkında "Tam bir maymun sirkine döndü" diyor. Washington'daki Amerikan Üniversitesi'nde kamu yönetimi ve politika profesörü olan Malone, Başkan Trump'un bu kurumu, aslında bir şeyleri harekete geçirdiğini göstermek için "sansasyonel bir vitrin projesi" olarak kurduğunu düşünüyor.
ABD'deki devlet çalışanları tam olarak ne iş yapıyor?
Son olarak geçen hafta sonu yaklaşık iki milyon devlet çalışanına e-posta yoluyla gönderilen bir talimat, kargaşaya neden oldu. Buna göre herkesin Pazartesi gününe kadar geçen hafta "mesai saatleri içinde neler yaptığını" beş madde halinde belirtmesi gerekiyordu. Talep, ABD hükümetinin personel dairesi olan Personel Yönetimi Ofisi'nden (OPM) geldi.
Elon Musk da söz konusu e-postaya yanıt vermemenin "işten çıkarma nedeni" olarak kabul edileceğini vurguladı.
Ancak Savunma Bakanlığı ve FBI gibi çeşitli devlet kurumlarının başkan ve yöneticileri, çalışanlarına yanıt vermek zorunda olmadıklarını bildirdi. Bunun üzerine ABD Başkanı Trump, "İnsanlar cevap vermiyorsa, o zaman bu kişiler ya yoktur ya da çalışmıyordur" yorumunu yaptı.
Prof. Malone, DW'ye açıklamasında "Her şey tamamen kaotik. Böyle bir şeyi daha önce hiç görmedim" diyor.
"Yıkıp yakıp keserek" daha fazla verimlilik mümkün mü?
Son aylarda binlerce devlet çalışanının görevine son verildi. Deneme süresinde olanların neredeyse tamamı da işten çıkarıldı.
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) gibi bazı önemli devlet kurumları, bu personel kıyımından en fazla etkilenen kurumların başında geliyor. USAID'ın bütçesi, radikal bir şekilde kesildi ve tüm çalışanlar geçici olarak görevden alındı.
Malone, "Evet, hükümet elbette ki gerektiğinde masaya yumruğunu vurmalı. Ancak rastgele yıkıp yakıp keserek verimlilik elde edilemez" diyor.
DOGE'un yasal dayanağı var mı?
DOGE'un tasarruf çılgınlığına karşı yasal direniş de artıyor. Musk'ın kurumunun yasal dayanağı ve yetkilerinin kapsamı, kamuoyunda yüksek sesle sorgulanıyor.
Uluslararası hukuk firması Pillsbury'de devletler hukuku uzmanı olan Craig Saperstein, DW'ye yaptığı açıklamada "Kurumun önlemlerin hepsinin yasal olup olmadığını zaman gösterecek" diyor.
Başkan Donald Trump, ilk döneminde de bir dizi tartışmalı önlemi hayata geçirmişti. Trump'ın Beyaz Saray'da oturan 'hüküm giymiş ilk suçlu' olduğunu hatırlatan Malone, "Artık bizim evde, 'Bu kadarı da fazla! Herhalde bunu da yapmaz!' demeyi bıraktık. Görünen o ki, olmaz denilen her şeyi yapabiliyor" diyerek olup bitenlerden duyduğu şaşkınlığı dile getirdi.
ABD nüfusunun çoğunluğu, DOGE'un arkasındaki temel fikrin aslında iyi olduğu görüşünde. 19 ve 20 Şubat'ta yaklaşık 2 bin 500 kayıtlı seçmenin katıldığı Harvard Üniversitesi anketine göre, Amerikalıların yüzde 70'i "hükümet harcamalarının israf, dolandırıcılık ve verimsizlikle dolu olduğu" görüşünde.
DOGE'un tasarruf önlemleri vatandaşları nasıl etkiliyor?
Kurumun kemer sıkmaya kendisinden başladığı ve 24 Şubat 2025 itibarıyla 65 milyar dolar tasarruf ettiği belirtiliyor. Ancak bu tasarruf miktarına tam olarak nasıl ulaşıldığı, DOGE'un resmî web sitesinde pek anlaşılamıyor.
Ülkedeki bazı milli parklarda tasarruflar şimdiden hissediliyor. Girişlerde uzun kuyruklar oluşuyor ve park yönetiminin belirli bölümlerindeki çalışanların çoğu işten çıkarıldığı için işler aksıyor, rezervasyonlar iptal ediliyor.
Siyaset bilimci Malone, tasarruf tedbirlerinin etkilerinin bununla sınırlı kalmayacağını söylüyor:
"Tasarruf etkilerini vatandaşlar yakında her alanda hissedecek. Bunlar kaçınılmaz etkiler. Sadece ne zaman olacağı henüz kestirilemiyor. Örneğin milli parklarla ilgili kesintiler, orman yangınlarına karşı önleyici çalışmaları etkileyecek. Aynı şekilde tıp alanındaki Ar-Ge çalışmalarına ayrılan bütçenin azalması, önemli tıbbi çalışma ve deneyleri kısıtlayacak. Neticede halk sağlığı olumsuz etkilenecek."
Hukukçu Saperstein de endişeli: "Örneğin gıda veya uçuş güvenliği alanında tasarruf yapılması, kontamine gıdalardan kaynaklanan hastalıkları ve uçak kazalarını ciddi ölçüde artabilir."