"Ben hak ediyorum": Trump'ın Nobel takıntısı
3 Ağustos 2025"Artık Başkan Trump'a Nobel Barış Ödülü verilme zamanı geldi de geçiyor bile." Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt'in 31 Temmuz'da gazetecilere yaptığı açıklamada sarf ettiği bu sözler, Cumhuriyetçi ABD Başkanı'na muhalif olan kesimlerde şaşkınlık ve alay dolu tepkilere yol açtı.
Leavitt, Trump'ın 20 Ocak'ta ikinci kez başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana, ayda ortalama bir barış anlaşması ya da ateşkes anlaşmasına aracılık ettiğini savundu. Sözcü bu tezine; Hindistan-Pakistan, Kamboçya-Tayland, Mısır-Etiyopya, Ruanda-Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Sırbistan-Kosova örneklerini verdi.
Leavitt ayrıca, Trump'ın İran-İsrail savaşı esnasında verdiği İran'ın nükleer merkezlerine yönelik saldırı emrinin de dünya barışına katkı sağladığını savundu. Diğer yandan Beyaz Saray Sözcüsü, Trump'ın göreve geldiği ilk gün son vereceğini iddia ettiği Ukrayna savaşına ya da İsrail'in ABD silahları ile sürdürdüğü Gazze savaşına dair tek kelime etmedi.
Donald Trump'ın Nobel Barış Ödülü takıntısının nedeni karmaşık görülüyor: Uluslararası prestij arzusu, on yıllık (eski ABD Başkanı Barack) Obama rekabeti ve belki de biraz kışkırtma isteği…
Bazı dünya liderleri için bu prestijli ödülden söz etmek kendini bir barış mimarı olarak gören ABD Başkanı'na yönelik diplomatik bir iyi niyet beyanına dönüştü.
Pakistan'ın yanı sıra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da Trump'ı bu ödüle aday gösterdi.
Beyaz Saray'da Temmuz ayı başında düzenlenen bir toplantıda bir gazeteci; Liberya, Senegal, Moritanya, Gine-Bissau ve Gabon devlet başkanlarına Trump'ın bu ödülü hak edip etmediğini sordu. Afrikalı liderlerden gelen övgü dolu yanıtlardan keyiflenen Trump, gülümseyerek "Bunu bütün gün yapabiliriz" diye konuştu.
Milletvekilleri, bakanlar, bazı üniversitelerden profesörler, eski ödül sahipleri ve komitenin üyelerinin kendileri de dahil on binlerce kişi Nobel Komitesi'ne bir aday önerisinde bulunabiliyor. Adaylık başvuruları 31 Ocak'a kadar yapılırken ödülün sahibi Ekim ayında açıklanıyor.
Trump: Hak ediyorum ama ödülü bana vermeyecekler
Bu yıl 10 Ekim'de açıklanması beklenen ödül için İsrail kökenli Amerikalı hukuk profesörü Anat Alon-Beck, Trump'ın ismini, Norveç Parlamentosu tarafından atanan beş kişilik Nobel Komitesi'ne sundu. Case Western Reserve Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yardımcı doçent olarak görev yapan Alon-Beck, Trump'ı, barışın tesisine katkı sağladığı ve Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin serbest bırakılması için ortaya koyduğu "olağanüstü liderlik" ve "stratejik deha" için aday gösterdiğini söyledi.
Diğer yandan Alon-Beck'le taban tabana zıt düşünenlere göre, uluslararası düzeni altüst etmiş birine bu ödülün verilmesi kabul edilemez.
Amerikan tarihi ve siyaseti araştırmacısı Emma Shortis, The Conversation adlı haber portalında kaleme aldığı yazıda "Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermek, bir sırtlanı köpek güzellik yarışmasına sokmak gibi bir şey" ifadelerini kullandı ve ekledi: "Elbette Trump bu ödülü hak etmiyor."
ABD Başkanı ise ödülü hak ettiğinden emin olsa da ödülün kendisine verilmeyeceği görüşünde. Trump, geçen Şubat ayında Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırlarken gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hak ediyorum ancak ödülü hiçbir zaman bana vermeyecekler" dedi.
Haziran ayında kendi sahibi olduğu sosyal medya platformu Truth Social'da yaptıı bir paylaşımda da "Rusya/Ukrayna ve İsrail/İran da dahil, sonuçları ne olursa olsun, ne yaparsam yapayım Nobel Barış Ödülü'nü alamayacağım" yazdı ve ekledi: "Ancak halk biliyor ve benim için de önemli olan bu."
Obama'yla bitmeyen rekabet
Trump'ın özellikle ödüllere ve takdir edilmeye düşkünlüğüyle tanındığını belirten American University Uluslararası İlişkiler Profesörü Garret Martin, Başkan'ın bu büyüklükte bir uluslararası takdiri memnuniyetle karşılayacağı görüşünde.
Martin, Trump'ın kendisini 2009'da Nobel Barış Ödülü'nü kazanan eski ABD Başkanı Barack Obama'nın tam karşısına konumlandırdığına da dikkat çekti.
Demokrat lider Obama'ya, henüz başkanlık koltuğuna oturmasının üzerinden dokuz ay geçmemişken verilen bu ödül, o dönemde yoğun tartışmalara yol açmıştı. Bu tartışmalar hâlâ bitmiş değil.
Trump da Ekim 2024'te başkanlık kampanyasının son dönemecindeyken bu konuda serzenişte bulunmuş ve şu ifadeleri kullanmıştı: "Eğer adım Obama olsaydı 10 saniye içinde Nobel Ödülü'nü bana verirlerdi."
Trump bahis sitelerinde ikinci sırada
Obama'nın dışında eski ABD Başkanları Theodore Roosevelt, Woodrow Wilson ve Jimmy Carter da bu ödüle layık görülmüştü. Nobel Barış Ödülü'nün 1973'te Vietnam Savaşı'nı sona erdirme çabaları nedeniyle dönemin ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'a verilmesi ise yoğun eleştirileri beraberinde getirmişti.
Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilenlerin tam listesi gizli tutulurken yalnızca bu kişilerin kendilerinin açıklama yapması halinde adayların isimleri kamuoyuna yansıyor. Aday sayısı ise kamuoyuyla paylaşılıyor. 2025 yılında ödüle aday 338 isim bulunuyor.
Bazı bahis sitelerinde Trump, ödülü kazanma ihtimali en yüksek ikinci kişi olarak görülüyor. Söz konusu sitelerde listenin başında ise, Şubat 2024'te hayatını kaybeden Rus muhalif lider Aleksey Navalni'nin eşi Yulia Navalnaya yer alıyor.
AFP / SÖ,MUK