Anayasa tartışmasına AB takibi
14 Eylül 2007Türkiye'deki Anayasa tartışmaları AB cephesini yakından ilgilendiredursun, Brüksel cephesi daha çok, 'bekleyelim, nihai metni görelim' yaklaşımını benimsiyor. AP'nin değişik siyasi gruplarının milletvekilleriyle, Anayasa metninini konuştuk.
AP'nin Yeşiller grubu üyesi Joost Lagendijk'a, basında şu günlerde çok tartışılan, yeni Anayasa metninde, muhalefetin AKP'yi laikliği sulandırmaya çalıştığı, suçlaması hakkında ne düşündüğini sorduk. Lagendijk şunları söyledi:
“Bence metnin son halini beklemek gerekiyor. Gazetelerde aynı zamanda Türkiye'nin Avrupa'nın laiklik konusundaki deneyiminden yararlanacağı yorumları da yapılıyor. Bekleyelim, görelim. Ortada çok spekülasyon dönüyor. Bununla birlikte bu çok önemli bir proje. Önümüzdeki iki yılın en önemli projesi de diyebiliriz buna. Eğer başarılı olursa, azınlık sorunlarının da içinde bulunduğu bir çok sorunun çözümleneceğine tanık olacağız. Bakalım bekleyelim ve nihai metni görelim. O zaman Atatürk ve laiklik konusunda neler yapıldığını da somut olarak görmüş oluruz. Bununla birlikte Türkiye'nin Avrupa tarzı bir laiklik anlayışına sahip olması, kendi çıkarınadır.”
Avrupa Parlamentosu'nun Sosyalist grubundan Michel Rocard ise, türbanın Üniversitelerde serbest bırakılmasının, Avrupa'da Türkiye'ye karşı düşmanlığı arttıracağı uyarısında bulundu. Rocard şöyle devam etti:
“Erdoğan'ın bilmesi gereken bir şey var. Beni iyi tanıyor ve bana saygı duyuyor. Bunu bilmesi için söylüyorum: Türban yasağının kaldırılması, Avrupa kamuoyunun Türkiye'ye bakışını olumlu yönde etkilemez. Tam tersine Türkiye'ye karşı yabancılaşmayı arttırır. İnsanlar yabancı olan bir şeyi sevmezler. Kendilerinden farklı olanı sevmezler. Her yerde olan eski bir reflekstir bu. Siz de bu böyle.”
Ankara taahhütlerini yerine getirmeli
Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raportörü Rita Oomen Rijten ise, Anayasa tartışmalarının Türkiye'nin kısa dönemde yapması gerekenleri reformları engellememesi gerektiğine dikkati çekti. Rijten şu görüşleri dile getirdi:
“Bazı uzmanlar bir proje geliştirdiler. Hatta böylece ülkenin ne kadar demokratik olduğuna da şahit oluyorsunuz. Bu projenin şimdi Parlamento'ya sunulması gerekiyor. Tabii çok büyük tartışmaları da beraberinde getirecek. Parlamento'nun bir üyesi olarak ben projeler hakkında, ancak onlar hakkında resmi bir görüşüm olduğu takdirde konuşabilirim. Daha henüz resmi olarak Anayasa metninin içeriğini bilmiyoruz. Üstelik bu içerik değişebilir de. Bununla birlikte Anayasa'nın hazırlanması aşamasında olunması, Türkiye'nin kısa dönemdeki zorunluluklarını yerine getirmeyeceği anlamına da gelmez. Yani bir taraftan Anayasa tartışmaları devam ederken, diğer taraftan Türkiye'nin 2004 yılından bu yana AB'ye verdiği taahütleri yerine getirmesi gerekiyor. “
Şu bir gerçek ki Anayasa taslağı nihai halini tam almadan, AB'nden de bu konuda net bir yaklaşım sergilenmeyecek. Öte yandan Brüksel'de genel kanı, Türkiye'nin yeni sivil Anayasasa'nına ilişkin tartışmalara toplumun bütün kesimlerin katılması gerektiği yönünde.