Almanya'da aşırı sağ futbolu nasıl şekillendiriyor?
18 Şubat 2025Alman siyasetinde sağa kayış, ülkenin futbolunda da iz bırakıyor.
Geçtiğimiz yıllarda birçok Alman futbol takımı ve taraftar grubu, hem stadyumlarda hem de sokaklarda aşırı sağ karşıtı protesto gösterileri düzenledi. Bu gösterilerde ülkenin en üst iki liginden aralarında Werder Bremen, VfL Bochum, FSV Mainz 05, 1. FC Köln ve Hannover 96'ın da olduğu kulüpler, taraftarlarını sağcı aşırıcılığa karşı durmaya çağırdı.
Almanya'da bu Pazar yapılacak erken genel seçimler öncesinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişi yine stadyumlarda siyasete ilgiyi artırmış görünüyor. Ancak taraftar grupları aşırı sağ karşıtı protestolar organize etse de aşırı sağ eğilimler stadyumlarda giderek zemin kazanıyor.
Anti-faşist bir geleneğe sahip olan Hamburg merkezli St. Pauli adlı futbol kulübünün son maçında taraftarlar, bu nedenle "Tüm Hamburg AfD'den nefret ediyor" sloganıyla hislerini dile getirdi. Aynı takımın taraftarları Holokost kurbanlarının anıldığı 27 Ocak günü de Nazi karşıtı pankart açmıştı.
Daha çok ırkçılık, daha çok politika
Ancak bu tepki evrensel olmaktan uzakta, dar bir kapsamda kalıyor. Hatta bazılarına göre taraftarlar siyasi tercihlerini beyan etmekte daha utangaç hale geliyor.
Kapsayıcı bir toplum olmayı teşvik eden taraftar organizasyonu Gesellschaftsspiele'in başkanı Rico Noack, futbol izleyicisi için "Daha cesur olmalarını isterdim" diyor. Noack'a göre taraftar grupları çoğu zaman bir meselenin "fazla politik" olduğuna karar verirse bu konuda hiçbir şey söylememeyi tercih ediyor.
Bu aslında çelişkili bir durum çünkü Almanya'da kültürel çatışmalar genelde ülkenin açık ara en önemli spor etkinliği olan futbol etrafında şekilleniyor. Örneğin 2022 Dünya Kupası sırasında Alman milli takımı, ev sahibi Katar'daki LGBTİ karşıtı yasaları protesto için "One Love" yazılı kol bantları takmak isteyince konu siyasi bir meseleye dönüşmüştü. Geçen yıl ise AfD, Almanya ev sahipliğindeki Euro 2024 turnuvasını futbolda "woke" gördüğü şeylere saldırmak için kullandı, milli takım kadrosundaki göçmen oyuncu sayısını eleştirdi.
"Woke" sosyal adaletsizliklere, özellikle de ırkçılığa karşı "uyanık" olmak anlamına gelirken, terim günümüzde yaygın olarak bu konulara odaklanan sol aktivizmi küçümsemek amacıyla kullanılıyor.
DW'ye verdiği demeçte "Fubtol her zamankinden daha politize" diyen Noack'a göre Alman siyasetinde sağa kayış futbola da yansıyor. Ancak bu, stadyumlarda "sağcı posterler" görüldüğü anlamına gelmiyor. Hem Noack hem de futbolda ırkçılığa odaklanan bir kitap yazan gazeteci Ronny Blaschke, tribünlerde ırkçılığın artık daha az tabu haline geldiğini gözlemliyor.
Blaschke, DW'den Dana Sumlaji'ye yaptığı açıklamada "Özellikle 2015'teki sözde mülteci krizinden sonra statlarda sağa kayış ve siyah futbolculara yönelik ırkçı eylemlerde artış görüyoruz" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Ne zaman genç takımları veya milli takımda siyah bir Alman oyuncu görseniz sosyal medyada yığınla ırkçı yorumla karşılaşıyorsunuz."
Diğer göstericiler taraftarlardan öğrenebilir
Alman taraftar kültürü karmaşık bir yapıya sahip. St. Pauli gibi bazı kulüpler uzun zamandır sol kimlikleriyle biliniyor. Diğer taraftan Alemannia Aachen gibileri kulübün kendisi reddetse de aşırı sağ ile anılıyor.
Diğer birçok takım ise aynı anda sol ve sağ taraftar gruplarına sahip. Noack'a göre maç günleri takım aidiyeti taraftar gruplarının siyasi eğilimlerinin önüne geçiyor.
Öte yandan Noack politize taraftarın toplum üzerindeki etkisine kuşkuyla yaklaşıyor yine de futbolun özel bir gücü olduğunu düşünüyor: Taraftar organize gösterilerde, birlik ve mizahı isyankâr bir ruhla bir araya getirebiliyor. Noack'a göre Almanya'daki AfD karşıtı gösterilerde bu nitelik bazen eksik oluyor.
Noack, "Organize futbol taraftarlarından çok şey öğrenebilirsiniz: Taraftarlar sıklıkla yaratıcı oluyor, medyada hangi görselin daha iyi bir etki yaratacağını biliyorlar. Kesinlikle diğer protestocular bundan bir şey öğrenebilir" değerlendirmesinde bulunuyor.
Demokrasi için son mücadele alanı
Susanne Franke, şiddet yanlısı sağcı holiganlığın yaygın olduğu 1992'de Schalke taraftarlarının kurduğu ırkçılık karşıtı organizasyon olan Schalker Fan Initiative'in (Schalke Taraftar Girişimi) yönetim kurulu üyesi.
Kulübün merkezi, Alman sanayisinin kalbi olarak bilinen Ruhr Bölgesi'nde yer alan Gelsenkirchen kasabasında. Bir dönem merkez sol Sosyal Demokratların kalesi olarak bilinse de sanayinin gerilemesiyle bölge Almanya'nın en yoksul yerleşimlerinden birine dönüştü ve AfD zemin kazandı. Kulübün komşusu ve rakibi Borussia Dortmund'un taraftarı arasında da kökleri 1970'lere kadar giden neo-Nazi unsurlar bulunuyor.
Franke, futbol kültüründe "eski karanlık günlere gidişten" endişe ediyor. DW'ye yaptığı açıklamada Franke, "Düzelmişti, şimdi yeniden kötüleşiyor. Birçok yerde taraftarlar söylemi kontrol etmek için mücadele ediyor" diyor.
Franke'ye göre Hristiyan Demokrat lider Friedrich Merz'in göçü kısıtlamaya dönük bağlayıcı olmayan bir düzenlemeyi Alman parlamentosundan AfD'nin desteğiyle geçirmesi topluluğunun çalışmalarını daha önemli hale getirdi:
"Alman demokrasisi için son mücadele alanı gibi hissettiriyor. Futbol hayranı olun veya olmayın şu günleri ciddiye almak çok önemli."
Futbol taraftarlarının toplumun kalanına kıyasla daha fazla veya az politize olduğuna dair kanıt olmasa da futbolun Alman toplumundaki büyük yeri, taraftarlar siyasi görüşlerini dile getirdiğinde onları daha görünür kılıyor.
"Futbolun büyük bir şansı ve büyük bir erişim alanı var" diyen Franke, "Bu nedenle insanların açık bir duruş sergilemelerini ve bir şeyler söylemelerini gerçekten umut ediyorum" ifadelerini kullanıyor.