AB Türkiye'deki gelişmelerden endişeli

Türkiye'de Yargıtay Başsavcısının Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kapatma girişimi, Brüksel cephesinde şaşkınlığa yol açtı. Avrupa Birliği'nden bu konuda gelen ilk tepki, girişimin demokrasiye uygun olmadığı şeklinde.

Basına konuşan AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, 'Demokrasinin prensiplerine uyan normal bir Avrupa toplumunda böyle bir davanın açıldığını göremezsiniz. Normal bir Avrupa demokrasisinde siyasi konular parlamentolarda tartışılır ve seçimlerde karara bağlanır, mahkeme salonlarında değil' sözlerine vurgu yaptı. AB yetkilisi, demokrasilerde iktidarın yargıya müdahale etmediğini, yargının da siyasete karışmadığını ifade ederek, 'Umarım bu olay çok fazla politik enerjinin tüketilmesine sebep olmaz ve AB reformlarındaki ilgiyi dağıtmaz. Bu konuda hükümete güveniyorum.' sözlerinin de altını çizdi.dava endi

Avrupa Parlamentosu ve TBMM arasındaki Karma Parlamento Komisyonu'nun Eş Başkanı Joost Lagendijk ise davanın hukuki darbe girişimine benzediğini söyledi. Yapılanın çok büyük bir hata olduğuna dikkati çeken Lagendijk, bunun tipik bir, 'insanlarına güvenmeyen devlet' hareketi olduğunu belirtti. Katı laik çevrelerin, insanlara, 'biz sizin seçtiklerinize güvenmiyoruz, sizden daha iyi biliyoruz.' demek istediğini kaydeden Lagendijk, AK Partinin kapatılması durumunda, Türkiye'nin bütün dünya ile olan ilişkilerinin yara alacağı uyarısını yaptı. Bu olayların, gelişmeleri hazırlayanların ne kadar umutsuz durumda olduklarını ve son kozlarını oynadıklarını gösterdiğini de söyledi.

AB cephesinden gelmeye başlayan tepkiler, Brüksel'in son olaylardan dolayı oldukça endişeli olduğunu açıkça ortaya koyuyor.